Ulusal Kanal - İlluminati
"Yeni Dünya Düzeni" konularına kafa yoranlar kime ne zaman nerde güvenilip güvenilmeyeceği konusunda tetikte olmalıdırlar...
Zira son yıllarda bilgi alışverişinin yaygınlaşmasıyla; Mısır bölgesinden, Tapınak Şovalyelerine, Roma'ya, İngiltere'ye ve sonrasında Amerika'ya kadar uzanarak ŞEYTANA kendilerini adayarak DÜNYA HAKİMİYETİ peşinde koşan gizli okült örgütler, ve piramitsel hiyerarşik yapıları, DECCAL'e hizmetleri ve KIYAMET GÜNÜNE kendilerini hazırlamayı amaçlayan oluşumlar - maalesef ki - sabırlı, planlı, azimli ve kontrollü bir şekilde hedeflerine ulaşma konusunda baya bi mesafe kattettiklerini yeni yeni öğrenmiş ve AYDINLANMIŞ bulunmaktayız... İş işten geçmiş gibi görünse de bu uyanışın büyük ses getiren tepkileri yavaş yavaş görülmeye başlandı... Bir o kadar da - eskiye nazaran - pervasızlaşan İLLUMİNATİ diye adlandırılan YENİ DÜNYA DÜZENİ örgütleri her alanda kendini göstermekte beis görmemekte, bu şekilde de toplumlara aşağılık kompleksi aşağılama yöntemine hız vermiş görünmekteler...
Bu bilgiler içerisinde yakın tarihin pek çok alanında gördüğümüz kutuplaşmanın da temelinde aynı amaç olduğu da görülmekte...Özellikle TÜRKİYE'de bu örnekler pek çok...KAPİTALİST-KOMİNİST, MASON-CEMAAT, FAŞİST-LİBERAL, SAĞ-SOL, HRİSTİYAN-MÜSLÜMAN, MİLLİYETÇİ-DEMOKRAT ayrımların uzantıları memleketimizde de peydahlandırılmış...yıllar sonrasında da bu görüntüden ibaret olan ayrımcılıklar çatışmalara ve YENİ DÜNYA DÜZENİNİN ekmeğine yağ sürer hale gelmiştir.
Bununla ilgili zaman zaman yayınlarını yakından takip ettiğimiz ama ERGENEKON DAVALARI sürecinde bol bol malzeme ve toplumun belleğine olumsuz örnekler sunmak konusunda panik-atak yaşayan, kendine ULUSALCI diyen, ama geçmişinin nerelerden geldiği apaçık olan, pek çok ATATÜRKÇÜ, MİLLİYEÇİ, AYDIN insanları kendi bünyesine çekebilmiş, ama her hareketinde bir eğreltilik sezilen bu kesimin hazırladığı TÜRK-AMERİKAN SAVAŞI yapımının başındaki yayıncının logosu dikkatimi çekti... İzlediğimde uzun bir süre etkisinden kurtulamadığım bu başyapıtta neden böyle bir simgeyi kendine seçtiği cevaplanması gereken bir soru... Zira aklımıza ülkemizde milliyetçi görünen yada karşısında koyu kominist geçinen önderlerin aslında gizliden ortak yönleri ve amaçları olduğu aşikarlığı getirmekte... Bu YENİ DÜNYA DÜZENİ öyle bir kurumsallaşmıştır ki dünyada, her düşünceyi ideolojiyi kendi kontrolünde tutmak ister... o yüzden her birinin içine sızarak dışarıdan asla farkedilmeyecek özel yetiştirme kişilerle çok çok uzun zaman toplumu oyalayabilmektedirler... Eğer ULUSALCILIK konusunda insanlar gerçekten samimi iseler, soru sormaktan çekinmemeliler...yoksa AKİL diye geçinen taşeronların yaptıklarından farklı bir yoldan gitmemiş olurlar...
Bu bilgiler içerisinde yakın tarihin pek çok alanında gördüğümüz kutuplaşmanın da temelinde aynı amaç olduğu da görülmekte...Özellikle TÜRKİYE'de bu örnekler pek çok...KAPİTALİST-KOMİNİST, MASON-CEMAAT, FAŞİST-LİBERAL, SAĞ-SOL, HRİSTİYAN-MÜSLÜMAN, MİLLİYETÇİ-DEMOKRAT ayrımların uzantıları memleketimizde de peydahlandırılmış...yıllar sonrasında da bu görüntüden ibaret olan ayrımcılıklar çatışmalara ve YENİ DÜNYA DÜZENİNİN ekmeğine yağ sürer hale gelmiştir.
Bununla ilgili zaman zaman yayınlarını yakından takip ettiğimiz ama ERGENEKON DAVALARI sürecinde bol bol malzeme ve toplumun belleğine olumsuz örnekler sunmak konusunda panik-atak yaşayan, kendine ULUSALCI diyen, ama geçmişinin nerelerden geldiği apaçık olan, pek çok ATATÜRKÇÜ, MİLLİYEÇİ, AYDIN insanları kendi bünyesine çekebilmiş, ama her hareketinde bir eğreltilik sezilen bu kesimin hazırladığı TÜRK-AMERİKAN SAVAŞI yapımının başındaki yayıncının logosu dikkatimi çekti... İzlediğimde uzun bir süre etkisinden kurtulamadığım bu başyapıtta neden böyle bir simgeyi kendine seçtiği cevaplanması gereken bir soru... Zira aklımıza ülkemizde milliyetçi görünen yada karşısında koyu kominist geçinen önderlerin aslında gizliden ortak yönleri ve amaçları olduğu aşikarlığı getirmekte... Bu YENİ DÜNYA DÜZENİ öyle bir kurumsallaşmıştır ki dünyada, her düşünceyi ideolojiyi kendi kontrolünde tutmak ister... o yüzden her birinin içine sızarak dışarıdan asla farkedilmeyecek özel yetiştirme kişilerle çok çok uzun zaman toplumu oyalayabilmektedirler... Eğer ULUSALCILIK konusunda insanlar gerçekten samimi iseler, soru sormaktan çekinmemeliler...yoksa AKİL diye geçinen taşeronların yaptıklarından farklı bir yoldan gitmemiş olurlar...
Yorumlar
Yorum Gönder