Sâi - Sıradanlıkdışı Paylaşımlar

Geçen gün youtubede nostaljik videoları karıştırırken rahmetli barış abimizin Beyaz Show'a konuk olduğu programı izlemiş bulundum...tarih 1997... Malum 28 Şubat döneminin hararetli zamanları... Tekelci tv kanalları hep bir ağızdan halkın beynini yıkama gayretinde... şeriat da şeriat... irtica da irtica.. silahlanan mücahitler... iran devrimi memlekette de olacak.. vay anam vay... Yemeyi içmeyi bırakmışız yarın ne olacak endişesi.. bu arada neler mi oluyor.. PKK aldı başını  gidiyor... uyuşturucu, kaçakçılık vurgun o biçim.. dışarda Amerika top koşturuyor.. Küresel güçler islamcı bir öcü yaratma çabasında... Soğuk savaş ardından tek kutuplu bir Yeni Dünya Düzeni çabaları... her gün gazetelerde mafyaların birbiriyle boğazlaşması haberleri ama devletin en üst kademeleri en önemli toplantılarında aman irticayı ne yapacağız endişesinde... hükümete gelenler ateşle oyunuyor.. yok imamhatip yok başörtüsü... kanlı mı kansız mı... tabi o dönemin nasıl bir senaryo olduğu, illuminati gibi gizl...

müzik piyasasın ilk girişim ortaokul yıllarında bugünün tabiriyle kanka diyebileceğim arkadaşımın Bon Jovi'nin "Blaze of Glory" şarkısını dinliyerek rockcı olarak tam yönünü bulduğunu hatırlarım... ondan önce mc hammer " you can touch this" ler "acid" diye tarzlar git geller yaşıyorduk... Son zamanlar internet ile deşifre olan illuminati vs gibi yeni dünya düzeni taraftarı tekelci sermayelerin toplumlara empoze etmeye çalıştığı tek tip insan YIĞINI rüzgarına kapıldığımızı yeni yeni anlamış bulunduk... hatırlarım kuru kafalar çizmeler, seksten başka birşey düşünmemeler, kendi toplumuna yabancılaşma, amerikanın her yaptığı iyidir anlayışı, marka giymeye özentilik daha neler neler.. yaş ilerledikçe - tabi tarihe merakla birlikte - özümüzü ve değerlerimizin farkına varmaya başladık...önce türküler kulağa hoş gelmeye başladı..sonra eski toprakların bu değerleri çağdaş versiyonlarla birlikte yaptıkları çalışmaların kalitesi ve kalıcılığı, günümüzde - maales...