Milletin özü ve o özü unutulmaz yapanlar
müzik piyasasın ilk girişim ortaokul yıllarında bugünün tabiriyle kanka diyebileceğim arkadaşımın Bon Jovi'nin "Blaze of Glory" şarkısını dinliyerek rockcı olarak tam yönünü bulduğunu hatırlarım... ondan önce mc hammer " you can touch this" ler "acid" diye tarzlar git geller yaşıyorduk... Son zamanlar internet ile deşifre olan illuminati vs gibi yeni dünya düzeni taraftarı tekelci sermayelerin toplumlara empoze etmeye çalıştığı tek tip insan YIĞINI rüzgarına kapıldığımızı yeni yeni anlamış bulunduk... hatırlarım kuru kafalar çizmeler, seksten başka birşey düşünmemeler, kendi toplumuna yabancılaşma, amerikanın her yaptığı iyidir anlayışı, marka giymeye özentilik daha neler neler.. yaş ilerledikçe - tabi tarihe merakla birlikte - özümüzü ve değerlerimizin farkına varmaya başladık...önce türküler kulağa hoş gelmeye başladı..sonra eski toprakların bu değerleri çağdaş versiyonlarla birlikte yaptıkları çalışmaların kalitesi ve kalıcılığı, günümüzde - maalesef - dünya tekellerine mahkum edilmiş müzik ve sinema camiasıyla, topluma yansıtılan değersiz çalışmalarla "alın ancak siz bu kadar yapabilirsiniz, uğraşmayın biz sizin adınıza yaparız" mantığının oturtulma gayretleri ve akabinde gelen teslimiyetçi, alternatifsiz, özenti, günlük çalışmalar... iyi birşey yapmak isteyenlerin karşılarına çıkartılan zorluklar... ey gidi cem karaca ve barış manço.. hala şarkılarınız dinleniyor, kavırlanıyor ve daha niceleri yapılıyorsa bütün emeğinizin karşılığı bulmuş demektir... dünyada olmasanızda bu millet hep sizi hatırlıcak...
Yorumlar
Yorum Gönder