Sâi - Sıradanlıkdışı Paylaşımlar

Müthiş bir yetenek, müthiş bir ses.... Velakin klipler içerikler, mesajlar, semboller... Hadi hayırlı olsun ;) Gözler ve piramitler...

19.yy sonlarında binlerce yıldır nesilden nesile aktardıkları Büyük İsrail hülyasını SİYONİZM düşüncesiyle birleştirip teşkilatlanan Yahudiler, kümelendikleri başta İngiltere olmak üzere Düvel-i Muazzama içerisindeki politik ve iktisadi noktaları açık veya gizli işgal ederek sistemli bir şekilde faaliyete geçmişlerdir... Bunun ilk merhalesi de İsrail topraklarına halim olan Osmanlı İmp yıkılıp istikrarsızlaşan bölgede bağımsız bir devlet kurmaktı... Tabi sadece devlet kurmak kendilerini serbest bırakmayacağı için YENİ DÜNYA DÜZENİ ile beraber varlıklarını teminat altına alabilecekleri bir statükonun da oluşması gerekmekte idi... 100 yıl önce bir masal gibi gelen bu düşünceler ciddi, planlı, ekonomik altyapı ile beraber adım adım takip edilmiş ve iletişim çağının gelişmesi ile beraber şu anda tam ideallerindeki gibi amaçlarına ulaştıklarını - maalesef - görebilmekteyiz.... Bu zaman zarfı içerisinde neler olmadı ki... Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı... Ortadoğu suni devletlere bölündü....

Demekki uluslararası işlerde yarışmalara katılmaya karar verirsek öncelikle okült sembolleri harmanlamak gerek ;) "Dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olan Amerikan Sinema Akademisi, Oscar Ödülleri için 2 yıl süren bir arayışın ardından sonunda yeni logosuna karar verdi.  Birçok grafik ve tasarım önerileri arasından seçimini yapan Akademi, tam 2 yıl önce logo değiştirmeye niyetlenmiş. Oscar Ödülleri’nin internet sitesinden konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, projektör ışığı altına duran Oscar heykeli şeklindeki yeni logonun Hollandalı tasarım ofisi 180LA tarafından tasarlandığı belirtildi. Akademi’nin Pazarlama Müdürü Christina Kounelias, logonun içerisinde bulunan her iki bileşenin Akademinin ilk harfi olan A harfinin çağrıştırdığı için seçtiklerini söyledi."

"Yeni Dünya Düzeni" konularına kafa yoranlar kime ne zaman nerde güvenilip güvenilmeyeceği konusunda tetikte olmalıdırlar... Zira son yıllarda bilgi alışverişinin yaygınlaşmasıyla; Mısır bölgesinden, Tapınak Şovalyelerine, Roma'ya, İngiltere'ye ve sonrasında Amerika'ya kadar uzanarak ŞEYTANA kendilerini adayarak DÜNYA HAKİMİYETİ peşinde koşan gizli okült örgütler, ve piramitsel hiyerarşik yapıları, DECCAL'e hizmetleri ve KIYAMET GÜNÜNE kendilerini hazırlamayı amaçlayan oluşumlar - maalesef ki - sabırlı, planlı, azimli ve kontrollü bir şekilde hedeflerine ulaşma konusunda baya bi mesafe kattettiklerini yeni yeni öğrenmiş ve AYDINLANMIŞ bulunmaktayız... İş işten geçmiş gibi görünse de bu uyanışın büyük ses getiren tepkileri yavaş yavaş görülmeye başlandı... Bir o kadar da - eskiye nazaran - pervasızlaşan İLLUMİNATİ diye adlandırılan YENİ DÜNYA DÜZENİ örgütleri her alanda kendini göstermekte beis görmemekte, bu şekilde de toplumlara aşağılık kompleksi aşağıla...

Son 17 gündür yaşanan olaylar insanların kutuplaştırılmasının en büyük sonucu olarak patlak verdi.. Hükümet yetkisini seçimle tek parti olarak ele almış olan iktidar partisi, Yasaların Halka verdiği eleştiri ve sorgulama haklarını hiç saymış, bunun önüne geçecek bütün adımları yerine getirmiştir.. 10 yılı geçen iktidarları zamanında yaşanan bütün olumsuzlukları ya dışarıdan, ya içeriden bir bahane bulmuş, kendileriyle alakalı olmayan bütün olayları ise halka kendi karnesinden sunmuştur... Yaşanan türlü oyunlar (çuval, davos, ırak, teskere, habur, oslo, mavi marmara, reyhanlı, pkk, ekonomi, imf, cemaat kadrolaşmaları vs.) halkın tepsine rağmen demgojiler ve ellerine geçirdikleri yasama organları, tehditlerle geçiştirilmiştir... Son REYHANLI olaylarında Amerika'ya gidişi, GEZİ PARKI OLAYLARINDAKİ pişkin tutumlarıyla K.Afrika seyahatine çıkması, öncesinde ülkenin en büyük liderlerine AYYAŞ sözleri, Rant uğruna AVM projesini sahiplenmeler, dini istismar ederek halkın gazını almak içi...

Milletçe çok güzel günler yaşıyoruz... Yıllardır tek tük söylenen, belli belirsiz kesimlerce tekrarlanan ülkenin rejimin temel yapısındaki sapmasından, devletin keyfi uygulamalar içinde gidişinden, YENİ DÜNYA DÜZENİ içerisinde bir PİYON haline gelmesinden ve halkın uyutulması konusunda uyarılar yapılmaktaydı... 50-60 yıldır kademe kademe öncelikle eğitim sistemindeki yozlaştırmadan, siyaseten beceriksiz ellerde paçavraya çevrilmesinden, dış-iç müdahalelerden sonra milleti "eh biri gelsin kurtarsın.." noktasında, önkoşullarını kabul etmiş, günün siyasasına uygun bir tipi lider olarak olarak öne süren bu TEK DÜNYA KURMA idealindeki GİZLİ GÜÇLER, sonunda TÜRKİYE'de emellerine ulaşarak, dünya yapbozunda bir parçayı da tamamlamış oldular... Öyle büyük ve sinsi destekle arka çıktılar ki, en başta propanga, demagoji, uzun vadeli planlar, sosyolojik çalışmalarla hazırladıkları bu planlar, içerden yetişme din istismarcılarıyla, dini siyasete alet edenlerle PİRAMİT'i tamamlad...

100 yıldan fazla bir süre önce siyonistler tarafından çizilen YENİ DÜNYA DÜZENİ kurulumu ve aşamalarının adım adım uygulanıp halihazırda günümüzde altın çağını yaşadığı bir dönem içerisindeyiz. maalesefki bazı safdiller bunun komplo teorisi veya kendilerine lanse edildiği gibi olağan bir süreç içerisinden geçtiğimizi düşünmekteler... basın yayın internet vs ile telkin edilen bu beyin yıkama çalışmalarının neticesi olarak sistemli bir şekilde uygulanan ahlaki değerlerdeki yozlaşma gözden kaçmakta, hatta her yeni nesilde artarak görülebileceği gibi fikri ortaya atanlardan daha iştahlı ve özümsemeye meyilli bir şekilde sosyolojik muamma yaşanmakta....

Bir an kendimizi 90 yıl önceki Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş döneminde olduğumuzu farz saysak... O çökmüş Osmanlı Devleti yığının içerisinde ümmetin parça parça dış güçlerin eline düşüşü, memleket içerisinde 3., 4. sınıf vatandaş durumuna gelmiş Türk Milletinin kendi kaderine hükmedip bağımsız bir devlet oluşturduğu, herkesin Batı karşısındaki ezikliği yerine gururun, geleceğe yönelik umutların yürekleri kapladı dönemler... İmparatorluk içerisinde en küçük azınlığın bile ırkçılık peşinde koşup her türlü destekle dernekler, gazeteler, bilimsel araştırmalar içerisine girmesine rağmen, en son bir kaç aydın sayesinde - binbir iftira, engelleme ve aşağılanmaya rağmen - Türk kültürünü öne çıkaracak çalışmaların yapılmasından sonra kendi yüksek karakterini yine kendi devletiyle bütünleştirdiğini dünyaya kabul ettirmesi... Eminim o dönemlerde yaşamış olsak Batı emperyalizmine vurulan bu darbenin öncelikle Türk devletlerinin, sonrasında bir Türk-İslam birliğinin, diğer sömürülen devlerin örn...

Eskiden rock dünyasında kabul görülmesi sağlanmış - hatta iç içe girmiş - okült semboller yavaş yavaş pop müzik sektöründe de olmazsa olmaz bir ritüele dönüşmeye başlamış durumda... gittikçe de daha rahat hareket edilmekte... bunlardan en popüleri de birden parlayan meşhur "İlluminati Puppet" lerden Rihanna... Şarkılarında alışık olduğumuz piramitler, üçgenler, tek gözler, arka plana itilmiş mesajlardan sonra son parçası "Diamonds" da nerdeyse Şeytan'a kavuşmayı bekleyen böylece ölümsüzlüğüe ulaşacağını uman bir sevgilinin gibi yakarışlarıyla dolu... Tasavvufta meşhurdur güller, bülbüller, dostlar... hatta şaraplar kadehler havalarda uçar, dostun saçından tırnağına tariflerde bulunulur.. bunlarınki de o mizal benzetmelerle, bezemelerle velinimetlerine (!) şükranlarda bulunuyorlar... gelgelelim öncelikle gökyüzündeki elmas (Shine bright like a diamond. We're beautiful like diamonds in the sky.) illuminati sembolizminde yeni bir şey değil.. internetle berabe...

Geçen gün youtubede nostaljik videoları karıştırırken rahmetli barış abimizin Beyaz Show'a konuk olduğu programı izlemiş bulundum...tarih 1997... Malum 28 Şubat döneminin hararetli zamanları... Tekelci tv kanalları hep bir ağızdan halkın beynini yıkama gayretinde... şeriat da şeriat... irtica da irtica.. silahlanan mücahitler... iran devrimi memlekette de olacak.. vay anam vay... Yemeyi içmeyi bırakmışız yarın ne olacak endişesi.. bu arada neler mi oluyor.. PKK aldı başını  gidiyor... uyuşturucu, kaçakçılık vurgun o biçim.. dışarda Amerika top koşturuyor.. Küresel güçler islamcı bir öcü yaratma çabasında... Soğuk savaş ardından tek kutuplu bir Yeni Dünya Düzeni çabaları... her gün gazetelerde mafyaların birbiriyle boğazlaşması haberleri ama devletin en üst kademeleri en önemli toplantılarında aman irticayı ne yapacağız endişesinde... hükümete gelenler ateşle oyunuyor.. yok imamhatip yok başörtüsü... kanlı mı kansız mı... tabi o dönemin nasıl bir senaryo olduğu, illuminati gibi gizl...

Bugün yaşadığım enteresan olaylar...   1- denizbankta para yatırma hadisesinde çıkan olaylar... havale için içeri girdiğimde hınca hınç dolu olğunu görünce bir an sonra mı gelsem diye düşündüm... ama tabi gözüm kesmediğinden bi yere kıvrılıp aradaki 90 kişinin bitmesini biraz da bireysel emeklilikteki hatunları keserek vakit geçirim dedim.. nasıl olsa işten kaytarıyoruz :) dedemin bir lafı vardı şu kadınlar evinde dursa işsizlik diye birşey kalmaz.. hakkaten öyle..hep bayan, bayan.. birde seçmece midir nedir güzellikte ve asortiklikte yarışıyorlar... görsellik güzel tabi ama işlevsellik sıfır... bireysel takılcaz diye kızcağızlar masada birileriyle iki saat kredi pazarlığı yaparken şahsım gibi iki dk işi olanlar 2 tane memur ve memurenin iş yetiştirmesinden medet ummak zorundalar... tabi haliyle kavga kıyamet koptu.. bir başörtülü hanfendi startı verdi.. onun gazıyla diğerleri.. güvenlik desen banane kardeşim al numaranı bekle diyor.. tam şenlik... soğuk havadan sıcağa gelmiş ...

Bu adamı çözebilene aşkolsun..ama yalan yok ilk masonluk nedir, satanist nedir vs hep kitaplarından öğrendik... hatta hiç unutmam gurbetçi bir komşu yıllar önce "şeytanın dini masonluk" kitabını almış bir yerlerden "bi ver bakayım" demiştim sonrasında birkaç günde kitabı yalayıp yuttuktan sonra her tarafla masonluk alametleri ve işaretlerini görmeye başladım... mesela bir çocuk parkının ortasında büst "rotary kulübü tarafından yapılmıştır." bir diğeri Atatürk evinin restarasyon çalışmasının üstünde "lions kulübünün katkılarıyla onarılmıştır".. hatta en ilginci bir camide sağda solda pentegram yıldızları.... sonrasında abimiz tvlerde boy göstermeye başladı.. hemde ne gösterme...7/24...şimdi kendi tv kanalı var...birader müdavini yatmadan önce kesin açar...  manken gibi kadınlar, erkekler.. ağır makyajlar.. dünya da düşman çatlatma yolunda en iyi yöntemi bulmuş bir kişilik... belgesellerinin müdaviniyim... amaç konusunda şüphelerim doruklarda.. Fet...