Kayıtlar
osmanlı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor
Vahdettin Hakkında Son Halife 2. Abdülmecit Ne Diyor (Hain mi Değil mi?)
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
2.Abdülmecit saltanat ilga olunca meclis tarafından Vahdettin yerine halife ilan olunmuş ve halifelik kurumunun kaldırılması yada TBMM uhdesine tevdi edilmesi için bir süre daha geçmesi gerekmiştir. Halifelik konusunda sözü uzatmadan Vahdettin ülkeyi terkettiğinde saltanat ve halifelik ünvanlarını bırakmamış, gittiği önce malta sonra mısır ve davet üzerine gittiği şeyh hüseyin yanında kendini sultan ve müslüman aleminin halifesi olarak ifade etmeye devam etmiştir. Bu sırada halifelik makamında İstanbul'da bulunan 2.Abdülmecid basın kuruluşlarına verdiği bir demeçte gazetelerde şöyle hitam bulmuştur: “O hain yalnız vatana ihanet etmedi hanedanımızın şerefi ile de oynamıştır. Artık vatandan da hanedanımızın sicilinden kovulan bu adamdan da bahsetmeyelim. Yazık ki benim babam bu adamın amcasıydı. Bunu bile düşünmedi” * * Göztepe, Osmanoğullarının Son Padişahı Vahideddin, s. 29-33.
Karşılık beklenmeden (!) dikilen taş
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yeni Osmanlıcılık sürecinde zincirini koparmış, milli manevi değerleri ümmetçilik potasında eriterek kafası karıştırılan halk, son günlerin "algı operasyonu" diye lanse edilen bombardımanlarla karşı karşıya... Bizim yapmaya çalıştığımız gibi ak dediğimize illa ak, kara dediğimize illa kara demeden olaylara objektif yaklaşmaya - sağolsun düzeltme gönderen arkadaşlarımızla - hatalarımızı da görmeye gayret ederken; peyda edilmiş olan zihinlerde, Osmanlı deyince... - Hak adalet, fütuhat, Avrupaya posta koyma, İslam liderliği... bunun yanında; - 30 evliya gücüne sahip halife padişahlar, cennetmekan sultanlar, masum hünkarlar vs.vs.vs. Kimsenin aklına 600 sene içerisinde türlü devranlar geçirmiş, yükselmiş alçalmış en sonunda nihayete ermiş bir dönem için "Hangi Osmanlı?" sorusunu sormak akla gelmiyor... Daha önceki bir yazımızda pek çok kaynakta karşılaştığımız Tanzimat ve tanzimat sonrası Osmanlıda olup bitenler içerisinde masonik çalışmalarda bayrağımızda şekil...
Yeni Suud Kralı Selam - Osmanlı Sultanı Reşat
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
27 Mayıs 1908... Tahttan hal edilen 2.Abdülhamit'in Yerine; İstanbul'u tekrar fethetti diyerek, Meclis-i Mebusan'da alkışlarla V.Mehmet ünvanıyla tahta geçen Sultan Reşat 65 yaşında... Osmanlılara ihanetleri tescilli, ingilizlerden aldıkları altınlar fazla gelince yine İngilizlerin kendi sınırlarını çizip Şerif Hüseyin'e teslim ettikleri devlete isyan ederek; Vahhabi inançlarına göre devlet kurup, emperyalistlerin Ortadoğu sancaktarı olan, kafirlere kutsal topraklarda ayak bastıran sülalenin yeni SUUD kralı Selam 80 yaşında... Haberleri görünce insanın aklına şu günlerde içeriğinin ne olduğu hedefinin amacının kime hizmet ettiği belli olmayan Cennetmekan Abdülhamit Han'a toz kondurulmadan moda haline getirilmiş "Yeni Osmanlıcılık" infialleri geliyor... Öncelikli soru hangi Osmanlı? - Şeyh Edebaliden el alarak küffarla savaşan Osmanlı mı? - Şeyhzadelerini sancaklara gönderen Osmanlı mı? - En büyük Şeyhzadeyi tahta geçirten, kafes usulü getiren Osma...
Aynı Karede: ENVER PAŞA, MUSTAFA KEMAL PAŞA, CEMAL PAŞA (1917)
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Genç yaşlarda tarih sahnesine atılmış Harbiyeliler... Üzerlerindeki vatani sorumluluk yüzlerine yansımış... Hedeflerin hayallerin gerçekleşememesinin hüznü, müttefiklerden gelen kötü haberler, aldatılmışlık, tecrübesizlik, hazırlıksızlık, ihanetler, mukadderat... koca bi çınarın elinizde eriyişi... çareler, direnişler... Arka taraftata da milletin kaymağını yiyen, her olaya maydonoz olmaktan başka bir fonksiyonu kalmamış, ne vergi ne askerlik hizmetlerinden kendini berhudar ederek memlekete külfette yüzsüzlük seciyesi haline gelmiş talebe-i ulum güruhu...
Yavuz Sultan Selim ve katliam mı dediniz?
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Tarih lafını bu memlekette ağza almak zor zanaattır vesselam... Şöyle ki bu tarihi ve tarihi kavramları kendi düşüncesine yada ideolojisine çekme meraklısı sayısız akım kol gezmektedir. Son Gezi Parkı olaylarında 1 haftada çıkan yalan dolan haberlere bakarsan yüzyıllar önce gerçekleşmiş olan olayları sağlıklı bir şekilde tartışmamın imkanı zemini bu memlekette maalesef yoktur. Ne sağduyu, ne akademik yazılar bu derde derman olamamıştır. Onu bırakın sırf mezhebi sebeplerden akademisyenler de bu çarpıklığı kaşımakta geri kalmamaktadır. Oysa şu yaşadığımız devirde, 90 yılına vardığımız CUMHURİYET Türkiye'sinde hala bir taraflara yamanmak çabası ve üstünlük mücadelesi kadar komik bir durum düşünülemez. HER İNANCA ve ETNİK TEMELE saygı prensibini taşıyan bu rejimde yıllar önce yapılması gereken düzenlemenler maalesef şu günlerde bir lütuf, ikram gibi gösterilmeye çalışılıyor. Neyse konuyu fazla dağıtmadan nedir bu YAVUZ SULTAN SELİM'in alevilerle problemi bi hatırlamakta fayda var....
OSMANLI’DA “İNSAN YAKMA” VE “İŞKENCE” VAR MIYDI?
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Osmanlıyı severim sayarım ama tarihinde bütün çıplaklığıyla incelenmesini de severim.. her ne kadar fazla ilgim olmasa ve çağın şartlarında uygulanmış yöntemler olsa da bazı tarih safdillerinin Osmanlıyı bir ütopya görüp sütten çıkmış akkaşık göstermeleri özellikle bu dönemlerde raslantı eseri olmasa gerek... Osmanlı deyince 100-200 yıllık muhteşem sürekli yükselen bir devlet akla gelse de bundan gerisi özellikle anadolu insanı için açlık sefalet, 3. hatta 4. sınıf vatandaş, özgürlük belli bir grubun tekeline alınmış, yabancılar tarafından hor görünen en sonunda da ekonomik ve siyasi olarak Avrupanın insafına kalmış aciz bir devlet konumuna düşmüş ve tarihten silinmiştir... netekim o kadar azınlığın devlete karşı yaptığı milliyetçilik ayaklanmalarına rağmen hala Osmanlıcılık diye direten bir zümreye karşı zar zor toparlanan Türkler, acemilik ve aceleciliğin kurbanı olarak ve hala ittihad-ı Osmaninin kalıntıları arasında git gellerle kurdukları ittihat ve terakki cemiyetiyle hükümeti d...
Zaman içinde Osmanlı Fesi...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Son zamanlarda televizyonlarda Osmanlı fesi takarak sözüm ona cumhuriyet aleyhtarlığı yapıp Osmanlı ruhunu canlandırdıklarını sanan tipler türedi... Günümüzde baktığımızda fesi daha çok Mısır civarlarında insanların taktıklarını görüyorum... Tarihi hakikat olarak ilk kullanımlarını yunanlılarda gördüğümüz fese insanları özendirmenin amacı nedir hala çözebilmiş değilim... bir kere bana Büyük Osmanlı'yı çağrıştıran birşey değil...kavuk giysen neyse... fesi takanlar tanzimattan sonra batıcılık akımına kendini kaptırıp gömlek pantolon giyen, toplumda bir ayrışma ve yenilik getirmeye çalışan bir güruhtu... o zamanın Osmanlısı ise ekonomik olarak dışa bağımlı olmaya başlamış, iç işlerinde azınlıkların söz almaya başladığı, dış dengeleri Avrupalılara emanet ettiğimiz, Türklerin 3.4. sınıf insan durumuna geldiği, askerlik dışında ticaretten tamemen silinmeye başladığı acıklı bir dönemi yaşamaktaydı fesle meşgul olduğu zamanlar... nerde muhteşem Osmanlı nerde son dönem Osmanlısı... büyükelç...