OSMANLI’DA “İNSAN YAKMA” VE “İŞKENCE” VAR MIYDI?
Osmanlıyı severim sayarım ama tarihinde bütün çıplaklığıyla incelenmesini de severim.. her ne kadar fazla ilgim olmasa ve çağın şartlarında uygulanmış yöntemler olsa da bazı tarih safdillerinin Osmanlıyı bir ütopya görüp sütten çıkmış akkaşık göstermeleri özellikle bu dönemlerde raslantı eseri olmasa gerek... Osmanlı deyince 100-200 yıllık muhteşem sürekli yükselen bir devlet akla gelse de bundan gerisi özellikle anadolu insanı için açlık sefalet, 3. hatta 4. sınıf vatandaş, özgürlük belli bir grubun tekeline alınmış, yabancılar tarafından hor görünen en sonunda da ekonomik ve siyasi olarak Avrupanın insafına kalmış aciz bir devlet konumuna düşmüş ve tarihten silinmiştir... netekim o kadar azınlığın devlete karşı yaptığı milliyetçilik ayaklanmalarına rağmen hala Osmanlıcılık diye direten bir zümreye karşı zar zor toparlanan Türkler, acemilik ve aceleciliğin kurbanı olarak ve hala ittihad-ı Osmaninin kalıntıları arasında git gellerle kurdukları ittihat ve terakki cemiyetiyle hükümeti devirip 10 yılda memleketi perü perişan eyledi... bunları iyisiyle doğrusuyla tartıp düşünmek lazım....
İşkence konusuyla ilgili alıntı yazı;
Her ne kadar günümüz Osmanlı tarihçiler inkar da etseler, Osmanlı Devletinde “ müsle ” tırnak çekme metodu ile işkence mevcut idi.
Şimd sizlere tarih kayıtlarından örneklerini ve yaşanmışlıkları sunacağız.
Kastamonu Bey’ine verilen bir ferman.
“Müslümanların çoğunluğu yaramazlığına şahadet edip haber verdikleri kayda geçip ( Türkçesini yazıyoruz) tutanak örnekleri ve hakkında verilen şerefli fetva yüce katıma arz olunup, kendisi bazı suçlularla Bursa zindanında tutukludur diye bildirmişin. İmdi, adı geçenin ateşte yakılmasını emredip buyurdum ki …” Tarih 13 Rebiyükevvel 975, Miladi 1567. ( Ahmet Refik, Osmanlılarda Rafızilik)
Devam ediyoruz;
Osmanlı tarihçisi Ortaylı’nın kendi ifadesi ile, “Mahmut Paşa’da ‘Hurufileri’ ” yaktırmıştı. (Prof. Dr. İlber Ortaylı)
Not. Hurufi: Kuran’ın ve hadislerin harflerinden hareket ederek, Batıni ve gizli manalar vermek.
Yine, Şakaik-i Numaniye’de belge var. Mecdi’nin Şakaik tercümesinin 81. Sayfasında geçer, “Alimi fazılı kamil Mevlana Fahrettin’i Acemi Rahmentullah Teala”.
Burada, Edirne’de üç şerefli caminin avlusunda, bunların, Hurufilerin diri diri yakıldığında dair fetvası da vardır, tasdik belgesi de mevcut olup gerekirse Başbakanlık arşivinden kolayca bulunabilir.
Bu diri diri yakılma öyle büyük olmuştur ki, o dönemimin şairlerinden Mevlana Hamidi’nin Divan’ında Mahmut Paşa’ya yazdığı kasidede bu göklere çıkartılmıştır. “ ne iyi ettin de yaktın” (Ertaylan Yayını, S.10)
Bu olayların teferruatını merak edenlere kaynak; (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Türkçe Yazmalar, numara 2418, varak 102 ve 103 a. Kitabın ismi Vefayatı Puriberlil Ulil Erbabıl El Mukteber)
Afyon Sandıklı ilçesine bağlı Emre kariyesindeki köylüler, o köydeki Bektaşi tekkesine Kadın, kız, çoluk çocuk sığınırlar ve Afyon Valisi, bu köylüleri diri diri, canlı canlı yakar.
Belgenin son bölümü “Hala Karahisar Sancağı Mutasarrıfı izzetlu, rifatlu Paşa Hazreti, şeriatmeap, faziletnisap Karahisar’da niyabeten” vesaire; “hakimüşerri” diye yazar …
Bu belgenin tarihi ise Recep 1196 dır, İstanbul Hükümetine gönderilen rapordur bu, bu belgede de, kadınlarla çocukların, 100 ün üzerinde insanın diri dir yandığını söylüyor. (Afyonkarahisar’da Meçhul Halk Tarihi, Edip Ali Bakı, 1951 Afyon, Afyon matbaasından çıkma)
Fatih Sultan Mehmet döneminde Sinan Paşa’ya işkence yapılmıştır.
“Sinan Paşa’ya yapılan işkence üzerine alim heyeti toplanıyor,Fatih’in ülkesini terk etmekle tehdit ediyor. Fatih buna ara veriyor,fakat hıncını alamıyor, Seferihisar’a sürgün ettiği Sinan Paşa’ya, arkasından doktorunu yollayıp “deli” dedirterek, tekrar işkence ediyor.Fatih öldükten sonra Sinan Paşa ancak İstanbul’a dönebiliyor.” ( Prof. Dr. Ahmet Mumcu, Osmanlı Devleti’nde Siyaseten Katl adlı kitabı)
Fatih Sultan Mehmet İsfendiyaroğlu ile olan bir gelişmeyi “ Fatih hadiseyi duyunca çok hiddetlenmiş ve tahkikata, incelemeye bile lüzum görmeden o köyün halkının öldürülmesini emretmişti. Yani 40 kadar Rum öldürtmüştü” ( TTK, Dr. Selahattin Tansel, Osmanlı Kaynakları, Dukas’ın eserlerini de kaynak gösteriyor)
3. Murat, “Kadınlara işkence yaparak büyüden kurtulacağına inanıyordu” (Naima Tarihi)
Yorumlar
Yorum Gönder