Sâi - Sıradanlıkdışı Paylaşımlar

Ülkemizin geçtiği bu zor günlerde, sürekli toplumsal hafızamızı DİRİ tutma gayreti olan sözcü gazetesi yazarı YILMAZ ÖZDİL; başlangıcından bugüne kadar defalarca dile getirdiğimiz arap baharı ile beraber KRALDAN ÇOK KRALCI olarak AMERİKA YENİ DÜNYA DÜZENİNİN ortadoğuyu şekillendirme planlarına kendini kaptırarak elinde bavullarla paraları başta libya olmak üzere taşıyan, CUMHURİYET TÜRKİYE'sini teröristler için ATLAMA TAŞI yapan AKEPE hükümetinin hatalarını YÜZÜNE ÇARPARAK, ESAD iken ESED olup VİZELERİ bile kaldırmışken KANLI BIÇAKLI olduğumuz sınır komşumuzdaki gelişmeleri çok güzel bir yazı kaleme almış...BUYRUN OKUYUN OKUTTURUN KÜSLÜK OLMAZ ÖYLE Mİ? OKUMAK İÇİN TIKLA

90 yıl önce bizim başardığımız kurtuluş mücadelesi ve devrim sürecinden maalesef Ortadoğu halkları cebren ve hile ile vatanımıza sokulup iktidar mevkine getirilmiş beyhudeler yüzünden istifade edememelerinin ceremesini hala birbirilerini boğazlayarak acısını yaşamaktalar.... Türkiye Cumhuriyeti iktidarı ise kuruluş ilkelerine sahip çıkıp örnek olacağına alalede taşeron 3. sınıf memleket görünümünde içerde fetihkar (!) dışarda hürmetkar politikalarla kendisine verilen görevleri amirlerinden daha ziyade sahiplenerek frensiz bir şekilde meçhul akibetlere gidiyor... Asıl kurtuluş ATATÜRKÇÜLÜK merkezinde Çağdaş medeniyetlerle yarışacak bir birlik kurmaktan başka bir çözüm fuzuli yere emperyalist kapitalist zihniyetlerin ekmeğine yağ sürmektir...

Arap baharı malum...Tunus'ta patlak veren dalga, hızla tüm Ortadoğu'ya yayıldı... Demokrasi adına yapılan bu girişimleri hepimiz sevinçle yadettik... Diktatörler birbir düşmeye başladı... İnsanlar canı pahasına bu davalara katıldılar..kimi gösteri için kendini yaktı... haberlerde izleyince gözlerimiz yaşardı...Hepsi Türkiye'yi model aldıklarını söylüyorlardı...Yine sevindik...Artık bütün ortadoğu prangalarından kurtulacak..barış ve kardeşlik olacak...vs.vs.vs. Tabi olaya biraz uzaktan geniş bir şekilde bakanlar kafalarında oluşan sorulara cevap aramaya başladılar... Kimdi bu isyan edenler?  Paralı askerlerin orada ne işi var?  Peki El-kaide ve uzantısı örgütlerin uzak ülkelerden sırayla ülkeden ülkeye gezmeleri neden?  E peki Nato'nun orda ne işi var?  En başta Fransa bombalar yağdırırken bu müslüman kardeşler neden onlara teşekkür ettiler?  Halk isyanı denen bu olaylarda bu kadar mühimmat çeşit çeşit silahlar nerden çıktı?  Ortadoğuda bütün diktatör...

Şimdi burda bir blog açıp sırf muhalefet olsun diye elin İran'ının Nasr Tvsinden haber alıp hükümete saldıracak değiliz... Fakat halihazırda en fazla bu soruları sorması gereken milletin, sansüre, olaylara ilgisizliğe, okyanus ötesindeki güçlerin boyunduruğu altındaki bir hükümete sesini çıkartmaması bizi bazı gerçeklerin üzerinde düşünmemeye itemez... Maalesef ülkede yıllardır uygulanan psikolojik yöntemle (50 yıldan fazla bir süredir) toplum; içerisindeki enerjiyi yitirmiş, gündelik yaşayan ve küresel politikaların peşinde şuursuz bir sineye çekiş sürecine itilmiştir. Zira her neresinden bakarsanız bakın bağımsızlığını kazanma noktasında dünyaya örnek olmuş, çağdaş bir ülke kurma yolunda en cesaretli adımları atabilmiş, büyük bir lider yetiştirmiş bir ulus; eline oyuncak verilmiş bir çocuk gibi ordan oraya savrulmakta... Her ağızdan çıkan söze inanabilmekte (dün yalansa bile..) 1923'den beri bu ülke var... Pek çok mağdura yardım elini uzatmış hatta taa korelere kadar gitmiş, ...

Uzun zamandır Suriye olaylarını takip ederim... Bizim hükmetin diğer komşu ülkelerin tersine oldukça hırslı, istekli ve muhalif bir tutum içine girmesi, ülke içinde ve dışında şaşkınlıkla karşılanıyor... Amerikanın Suriye'de ki yönetime karşı olduğu belli..nitekim şekillenen Ortadoğu'da İsrail'e karşı olan hükümetler bir bir yerlerinden ediliyor.. bunun da mazereti kolay.. çünkü bu yöneticiler baascı ve diktatörler... Faşist ve jakobe tutum içindeler.. haliyle bahar devrimi, demokratikleşme, insan hakları bahanelerine de kolay zemin hazırlıyor... Suriye yönetimine gelince... kısaca o bölgedeki yöneticilere ne yapılsa üzülmem... zira yıllarca terörist örgütlere beşiklik yapmış, kamp ve barınma hizmeti vermiş baasçı, faşist, halkın tepesine çökmüş insanlar... onlardan memnun olmak için ancak onların aşiretinden olmak, yardakçı olmak, alevi yada şii olmak vs gerekir... ama ortadoğuda bu işin bir ortası yok...ya bu şekilde olacaksınız, yada doğmatik inançlı bir ülke kurup kaosa...

izahı olmayan şeylerin, mizahı olur...

Buyur birde burdan yak.. boşuna devşirme demiyoruz... bu hükümet bu millete mi hizmet ediyor Amerika başkanlık sistemine taşeronluk mu ediyor...Koca başkent dururken bir devletin dışişleri bakanı sırayla meslektaşını, peşine koca(!) başbakanı, peşine koca koca (!) Cumhurbaşkanı ile İstanbul'da görüşüyor... sanki kabul eden bizimkiler değil ABD'li Clinton... Daha pervasızlığın nesini görecek bu millet merak ediyorum... adı da büyük(!) devletin, büyük dış politikası...

Eee sıfır sorunlu(!) dış politika... Nerdeyse Amerika'ya bile posta koyacak bir Başbakan... Ortadoğuda Eşbaşkanlık hayalleri kurularak birilerinin bizi Yeni Osmanlı yapma projeleri vs vs vs... Sonuç tekerrür... Irak işgaliyle basının kamuoy una verdiği Musul bizim olacak, PKK bitecek hayallerinden sonra, Musul - Kerkük hattına yerleşen Kürtler, imha edilen TAPU kayıtları, Tarihsel dökümanlar ve OLDU BİTTİ ile kurulan Özerk KÜRDİSTAN...basında bunlar çıktımı...eh işte... SURİYE'de ne olması bekleniyor du ki... ve az bir süre sonra birleşen KÜRT BİRLİĞİ...AKDENİZ'e açılan bir kapı... AKAN PETROLLER...ve SEYREDEN BİR TÜRKİYE... hadi hayırlısı bakalım....

Düşürüldü... Öyleyse füze nerde... Düştü.. Peki bizim sınırımızda mı onların sınırında mı... yoksa uluslararası sularda mı...  Düşmedi...  Füze yoksa düşmemiştir...  Düşmedi...  Peki pilotlar nerde... Düştü...  E o zaman abimizi çağıralım Natilius bulsun...  Düşmedi...  Demekki pilotlar hafta sonrasında 1200 metreden bozulmadan çıkıyorsa paraşütle havada asılı kalıp birkaç gün önce düşmüştür...  Düştü..  Kol bacakları natiliustan alın...  Şehitlerin içi sızlıyor.. Düşmedi...  O zaman Tayyib niye posta koyuyor yine..bariton sesinden kulamda çınlıyor hala bırbırbır.. düştü.. düşmez..düşürülür..düşmüştü..düşsede düşmese de bizimdir...  Neyse buna papatyalar yetmez... Millette unuttu zaten..hergün uçağımız düşüyor ya zaten...(Sâi)

ne 20 gündü yav... suriye'nin düşürdüğü uçak, peşine yağmur felaketleri, müzik çalışmaları, grup arasındaki tartışmalar, yeni bir kız arkadaş heyecanı, iki günde 3 kez sırılsıklam olma, yazlığa getirdiğim köpeğin kaçışı, evde oluşturduğum ofisi gerçek bir ofise taşıma, yeni bir iş ortamı ve tabi yeni gerginlikler.... bir özgüven patlamasıdır gidiyor nazar değmesin... heran şevkimin kırılacağı, orjinal bir aksilik yaşıyacağım çekileceğim endişesi hala devam ediyor... yılların birikimi galiba... bu arada yeğenlerim için oluşturduğum - aslında kendi zevkim ağır bastı - hayvan ortamını sağlamış bulunuyorum...2 ördek bir köpek ve 1 tavşan... gecen seneden beri baya bir hayvancı oldum ama bu sefer beslediğim köpek benim bakış açımı hayli değiştirdi.. alman çoban köpeğini hep polis köpeği şöyle akıllı böyle akıllı diye bilirdik ama hiç sağlam bir cinsle karşılaşmamıştım.. şimdi besleme imkanım var... o da bir arkadaşım sayesinde oldu.. 4-5 aylık yola gitmesine binaen tam yaz zamanı bahç...

önceliklikle başbakanımızın sıcağı sıcağına yaptığı açıklamayı okuyalım....   http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20847316.asp Şimdi gelelim Büyük Lider portföyü çizen, Dünyada saygınlıkla yadedilen, Times'lara kapak olan, ama şansa bakın ki doğuda yıllarca sömürülmüş ülkeler arasında emperyalizme tek kafa kaldırıp İstiklal Mücadelesiyle TAM BAĞIMSIZLIĞINI kazanmış, kısa zamanda kendi ekonomisini büyüterek kendine yeten bir kaç ülke olma konumuna gelmiş ve en üzücü tarafı Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bütüm alem-i cihanın (Tekelci liberal ve Yeni Dünya Düzeni) taraflarları hariç gıpta ile baktığı, örnek aldığı bir BÜYÜK LİDER 'i yetiştirmiş bir memleketin şanlı tarihinin gölgesinde kalma kompleksinin bahtsızlığını yaşıyan bir Recep Tayyip ERDOĞAN ve TAİFESİ 'nin 10 yıldır hükümet ettiği bir ortamda başımıza gelen zaten düşman olarak görülmüş bir devletin, kendisine komşu olan bir devletin namusuna, evladına yeniden halel getirdiği ortamın içindeyiz...öncelikle söylemem ge...