Şah İsmail Dönemi Tebriz Katliamı
Tebrizin işgalinde İsmayila yardımçı olmuş Zekeriyye Keçeci nasil bir ihanet etdiyinin bilincine varmıştı. Tebriz Şuubi planları elinde esir olmuştu. İstedikleri cinayetleri yapacaktilar.
Zekeriyya Keçeci Şah İsmayıla Şiileşdirme siyasetinden vaz geçmesini teklif etdi. Tebriz ahalisi Şii padişah istemez dedi(12 Alem Arayi Safevi 64. یْفص یاسآ نلاع 64)
Ancak sünnileri tehlikeli yaratiliş, kuyruklu mahluklar sayan Şah İsmayıl Şuubiyyenin ona verdiği görevi yerine getirmək fikrinde idi. Halki” hak dinine” getirmek istiyordu.Kendisini Mutlak hakk sandiğindan Tebriz ahalisinide bu hakkla taniştirmak istiyordu.Ayrica Kerbela şehitlerininde intikamini sunnilerden almak fikrinde idi.Tebriz ehli sünni olduğu için onlari hazreti Hüseynin katilleri gibi görüyordu.Tebriz bir delinin elinde esir olmuştu.Bu yüzden Tebriz ehlinin dinlerine karışmamasini teklif eden adama şu cevabi vedi:”Beni bu iş için göndermiler. Büyük Tanrı ve masum imamlar benimledir. Ben kimseden korkmuyorum. Halk söylediklerimi kabul etmezse , Tanrının yardımı ile hepsini kılıçtan geçiririm.”(12 Alem Arayi Safevi 64. یْفص یاسآ نلاع 64)
O, çocukluk hayellerine karişmiş olan nefret ve kinle öylesine iç-içe girmişti ki, tarihi ve sosial gerçeklikleri anlamak istmeiyordu, anlaya bilmezdi. Bir emri ile canını feda edecek Anadolu bozkırlarindan gelmiş kizilbaşlarin kayitsiz-şartsiz itaatleri onun cesur davranmasına sebep oluyordu. Onun bakişinda dünya hayir-şer, aydınlık-karanliktan oluşuyordu. Hayir ve aydınlık tarafi Şii ve Şerle karanlik tarafi sünni idi. Hayir ve aydınlık Şer ve karanlığın kökünü kazimali idi. Bütün bu cezalari da Tebrizin sünni türkleri ödemeli idi.İsmayıl bu dönəmde öyle bir Yaştadir ki, onun aklini iki amil yönlendirmektedir: 1- Çocuk fantaziyaları 2- Şuubiyye bilgeleri ve bilgileri. Bedreddinden başlayip İsmayilda iktidara yükselen hülulçuluk, yani ruhun bedenden bedene geçme görüşü Şuubiyyenin eline bir fırsat gibi düşmüştü. İsmayılda 12 imamım ruhu merkezleşmiş ve veliullah olmuştu.
Kizilbaşlarin Tebrizi işgal etdiyi günün ertesi cuma günü idi. Cuma günü Şah İsmayıl “Cami” mescidine geldi. Camide bulunan her iki sünni arasında bir eli kılıçlı kızılbaşın hazır durmasını istedi. Şah İsmayıl sünni mezhebinin mensuh (batil) olduğunu duyurdu. Camideki kalabalığın Şaşkınlıktan nefesleri tutulmuştu. Sonra Ebubekre, Ömere, Osmana ve Aişeye lanet etmeyip sessiz kalanların başlarının hemen vurulmasına emr etdi. Minbere çıkarak orada bulunan kalabaliğa dedi:”Sünnilerden teberra edin (uzaqlaşın).‖, ―Ebubekre, Ömere ve Osmana lanet söyleyin!‖ Orada ellerinde kılıc tutan kizilbaşlar―Çok lanet, daha çok lanet!‖ diye bağırdılar. halk itiraz etdi ve kargaşa koptu. Şah yeniden yüksek sesle―Kim bu sözleri söylemezse öldürülecekdir‖ dedi(12 Alem Arayi Safevi 64. یْفص یاسآ نلاع 64)
Camideki ahali türkçeni gilek lehcesi ile konuşan ve elinde kiliç tutan İsmayıl adında bu yabancı çocuğun ―Ebubekre, Ömere ve Osmana lanet söyleyin!‖ bağırtısını yeniden duydular. Halk iki korku arasında sıkışıp kalmişti. Bir taraftan İslam büyüklerine lanet söyleseler Allahdan korkuyordular, diğer taraftan da ellerinde kilic tutmuş öldümeye hazır olan Kizilbaşlardan. Birçoğu bu sözleri duymamak için parmaklari ile kulaklarini tikadilar. Şehrin İslam alimlerinden bir kaçi camiden çıkmak istediler. Ancak minberde elinde kılıç oturmuş Şah bu defa daha yüksek sesle―Teberra edin!‖ dedi.(12 Alem Arayi Safevi 64. یْفص یاسآ نلاع 64) Kimse teberra etmediği için Şah camide olanların hepsinin boyunlarinin vurulmasini emr etdi. Tebriz camisi büyük bir katl yerine dönüştü. Kimse kizilbaşlarin elinden sağ kurtulmadi.
Bunun üzerine Kizilbaşlar Tebrizlilerin mallarına ve namuslarına tecavüz etmek için serbest birakildilar. Şehrin tüm din adamları, müezzinleri, öğretmenleri ve namaz kildiranlari tutuklandilar. Onlardan halifelere lanet söylemeleri istendi. Ahiretten korkan Tebriz türkleri bunu etmədikleri için öldürüldüler. Evleri yakıldı, kadinlarina, kizlarina tecavüz edildi. ―Azərbaycan sünnilerin murdar ve iyrenc varliklarindan temizlendi.(Emir Mahmud Handemir―Tarihi-Şah İsmayıl ve Şah Tehmasib,sayfa 66.)
Safevi resmi tarihcilerinin murdar ve iyrenc varlıklar olarak tanımladıkları katl edilen bu insanlar Azerbaycanın din alimleri ve sünni inanclı insanları idi. Kizilbaşlar Tebrizin sokaklarinda ellerinde balta dolaşiyor halifelere lanet gönderiyordular. Evden dişari çikip―daha çok lanet ‖ söylemeyenlerin evlerine girip aileni katl edip kizlara tecavüz ediyordular.Sünnilerin deyeri sadece köpek kadar olduğu için onların köpeklerini de öldürüyorlardi. Tebriz hiç bir zaman böyle bir dehşetle karşilaşmamişti. Şeherin önde isimleri başka ülkelere kaçmak için yollar ariyordular.(Venesiyalilarin sefernamesi, tercüme Manuçehr Emiri Harezmi neşriyyati Tahran 1349) َوجشت ،ىاشیا سد ىایضیًّ َهاًشفس ه چٌْ شِ اهیشی ا تًطاسات خ اْسصهی ت شِاى 1349)
Tebriz sünni alimlerinden birçoğu ailelerini de alip Şehirden kaçiyorlardi(Habib- ül Seyr Kiyaseddin Handemir 468.)
Bir kaç gün içinde Tebrizde 20 min insan öldürüldü. Şah İsmayilin Tebrizde yapdiği cinayete beşer tarihi tanık olmamışdır. Belki Şah İsmayılı Neronla kiyaslamaq mümkündür.(ىایضیًّ َهاًشفس 409 – 310 Venesiyalilar sefernamesi 310-409.)
Şah İsmayılın yapdiği cinayetlerin haberleri Avrupaya kadar ulaşmişti.Kizilbaşlar Erdebilin sokaklarinda dolaşiyor ve ―Ebubekre, Ömere, Osmana lanet‖ diye bağiriyordular. Hangi evden ses çikmiyordusa, o evi yakiyorlardi. Evlerin içinde çocuklarda yanarak can veriyordu.(Alem Arayi Safevi sayfa 54.)
Bir yil içinde Azərbaycan Handemirin dediği tabirle―murdar ve iyrenc‖ adamlardan temizlendi. Öldürülmeyenler de kaçip başka ülkelere yerleştiler(شیسلا ةیثح 468 . Habib- ul Seyr 468.)
Tebrizde bulunan Venesiyali bir tacir hatiratinda yazıyor: Tebrizde olduğumda Anadoludan gönüllü olarak Şah İsmayılın buyuruğu altına ve onun bayrağının altına geçen akınları gördüm. Özellikle Anadoludan, Karamandan akınlar geliyordu. İsmayıl da onlara inayetde bulunuyor, vazife ve makam veriyordu.(ىایضیًّ َهاًشفس 423 . Venizlilərin səfərnaməsi 413.)
Kizilbaşlarin sayı artdıkca Azerbaycan türklerinin kara günü de artiyordu. Azərbaycana ulaşan her Kizilbaş sünni öldürüb Kerbelanin intikamini aliyordu. Aslina ise, İntikam adı altında halkin mallarına sahipleniyorlardi.Venesiyalilarin anlattıklarına göre Tebriz, Erdebil ve Zengan gibi Azerbaycanin büyük Şehirleri kanlı günlür geçiriyor halk katl ediliyor, aclık ve sefaletden yok oluyordu. Yerli ahalinin kızları ve kadinlari fahişeliye zorlaniyordu. Yakişikli sünni genç erkeklerle seks yapiyor onlari cinsi istismar ediyorlardi. Günümüzde İran İslam zindanlarında erkek çocuklara edilen cinsi tecavüz Safevi kültürünün mirası olsa gerek. ―Şah İsmayil emr etdi ki, Tebrizin en yakişikli ve güzel genc erkeklerinden 12 erkek çocuk getirsinler. Sarayda Şah onlarla seks yapdı. Sonra onlara təeavüz edilmesi için Kizilbaşlara birakti.(Ankara Hüseyin Gazi Derneği YOL dergisi sayı 19 İsmail Kaygusuz ―Aleviliğin Kızılbaş Siyasi Hareketi ve Şah İsmail‖ Ankara.)
Bütün bu yöntemler sünniliyi aşağilamak için idi. Bu yolla Azerbaycan ahalisi aşağilanmiş mezheblerinden kolayca kopa bilirdiler. Bir tarafdan katl, diğer tarafdan aşağlama. Bunların etkisiyle Azerbaycan Karakoyunlu ve Bayındırlı türk kültürü ve kimliyinden tamamen koparak İran Şüubiye kimliyinin bir parçası olacakdi.(Alıntı)
Zekeriyya Keçeci Şah İsmayıla Şiileşdirme siyasetinden vaz geçmesini teklif etdi. Tebriz ahalisi Şii padişah istemez dedi(12 Alem Arayi Safevi 64. یْفص یاسآ نلاع 64)
Ancak sünnileri tehlikeli yaratiliş, kuyruklu mahluklar sayan Şah İsmayıl Şuubiyyenin ona verdiği görevi yerine getirmək fikrinde idi. Halki” hak dinine” getirmek istiyordu.Kendisini Mutlak hakk sandiğindan Tebriz ahalisinide bu hakkla taniştirmak istiyordu.Ayrica Kerbela şehitlerininde intikamini sunnilerden almak fikrinde idi.Tebriz ehli sünni olduğu için onlari hazreti Hüseynin katilleri gibi görüyordu.Tebriz bir delinin elinde esir olmuştu.Bu yüzden Tebriz ehlinin dinlerine karışmamasini teklif eden adama şu cevabi vedi:”Beni bu iş için göndermiler. Büyük Tanrı ve masum imamlar benimledir. Ben kimseden korkmuyorum. Halk söylediklerimi kabul etmezse , Tanrının yardımı ile hepsini kılıçtan geçiririm.”(12 Alem Arayi Safevi 64. یْفص یاسآ نلاع 64)
O, çocukluk hayellerine karişmiş olan nefret ve kinle öylesine iç-içe girmişti ki, tarihi ve sosial gerçeklikleri anlamak istmeiyordu, anlaya bilmezdi. Bir emri ile canını feda edecek Anadolu bozkırlarindan gelmiş kizilbaşlarin kayitsiz-şartsiz itaatleri onun cesur davranmasına sebep oluyordu. Onun bakişinda dünya hayir-şer, aydınlık-karanliktan oluşuyordu. Hayir ve aydınlık tarafi Şii ve Şerle karanlik tarafi sünni idi. Hayir ve aydınlık Şer ve karanlığın kökünü kazimali idi. Bütün bu cezalari da Tebrizin sünni türkleri ödemeli idi.İsmayıl bu dönəmde öyle bir Yaştadir ki, onun aklini iki amil yönlendirmektedir: 1- Çocuk fantaziyaları 2- Şuubiyye bilgeleri ve bilgileri. Bedreddinden başlayip İsmayilda iktidara yükselen hülulçuluk, yani ruhun bedenden bedene geçme görüşü Şuubiyyenin eline bir fırsat gibi düşmüştü. İsmayılda 12 imamım ruhu merkezleşmiş ve veliullah olmuştu.
Kizilbaşlarin Tebrizi işgal etdiyi günün ertesi cuma günü idi. Cuma günü Şah İsmayıl “Cami” mescidine geldi. Camide bulunan her iki sünni arasında bir eli kılıçlı kızılbaşın hazır durmasını istedi. Şah İsmayıl sünni mezhebinin mensuh (batil) olduğunu duyurdu. Camideki kalabalığın Şaşkınlıktan nefesleri tutulmuştu. Sonra Ebubekre, Ömere, Osmana ve Aişeye lanet etmeyip sessiz kalanların başlarının hemen vurulmasına emr etdi. Minbere çıkarak orada bulunan kalabaliğa dedi:”Sünnilerden teberra edin (uzaqlaşın).‖, ―Ebubekre, Ömere ve Osmana lanet söyleyin!‖ Orada ellerinde kılıc tutan kizilbaşlar―Çok lanet, daha çok lanet!‖ diye bağırdılar. halk itiraz etdi ve kargaşa koptu. Şah yeniden yüksek sesle―Kim bu sözleri söylemezse öldürülecekdir‖ dedi(12 Alem Arayi Safevi 64. یْفص یاسآ نلاع 64)
Camideki ahali türkçeni gilek lehcesi ile konuşan ve elinde kiliç tutan İsmayıl adında bu yabancı çocuğun ―Ebubekre, Ömere ve Osmana lanet söyleyin!‖ bağırtısını yeniden duydular. Halk iki korku arasında sıkışıp kalmişti. Bir taraftan İslam büyüklerine lanet söyleseler Allahdan korkuyordular, diğer taraftan da ellerinde kilic tutmuş öldümeye hazır olan Kizilbaşlardan. Birçoğu bu sözleri duymamak için parmaklari ile kulaklarini tikadilar. Şehrin İslam alimlerinden bir kaçi camiden çıkmak istediler. Ancak minberde elinde kılıç oturmuş Şah bu defa daha yüksek sesle―Teberra edin!‖ dedi.(12 Alem Arayi Safevi 64. یْفص یاسآ نلاع 64) Kimse teberra etmediği için Şah camide olanların hepsinin boyunlarinin vurulmasini emr etdi. Tebriz camisi büyük bir katl yerine dönüştü. Kimse kizilbaşlarin elinden sağ kurtulmadi.
Bunun üzerine Kizilbaşlar Tebrizlilerin mallarına ve namuslarına tecavüz etmek için serbest birakildilar. Şehrin tüm din adamları, müezzinleri, öğretmenleri ve namaz kildiranlari tutuklandilar. Onlardan halifelere lanet söylemeleri istendi. Ahiretten korkan Tebriz türkleri bunu etmədikleri için öldürüldüler. Evleri yakıldı, kadinlarina, kizlarina tecavüz edildi. ―Azərbaycan sünnilerin murdar ve iyrenc varliklarindan temizlendi.(Emir Mahmud Handemir―Tarihi-Şah İsmayıl ve Şah Tehmasib,sayfa 66.)
Safevi resmi tarihcilerinin murdar ve iyrenc varlıklar olarak tanımladıkları katl edilen bu insanlar Azerbaycanın din alimleri ve sünni inanclı insanları idi. Kizilbaşlar Tebrizin sokaklarinda ellerinde balta dolaşiyor halifelere lanet gönderiyordular. Evden dişari çikip―daha çok lanet ‖ söylemeyenlerin evlerine girip aileni katl edip kizlara tecavüz ediyordular.Sünnilerin deyeri sadece köpek kadar olduğu için onların köpeklerini de öldürüyorlardi. Tebriz hiç bir zaman böyle bir dehşetle karşilaşmamişti. Şeherin önde isimleri başka ülkelere kaçmak için yollar ariyordular.(Venesiyalilarin sefernamesi, tercüme Manuçehr Emiri Harezmi neşriyyati Tahran 1349) َوجشت ،ىاشیا سد ىایضیًّ َهاًشفس ه چٌْ شِ اهیشی ا تًطاسات خ اْسصهی ت شِاى 1349)
Tebriz sünni alimlerinden birçoğu ailelerini de alip Şehirden kaçiyorlardi(Habib- ül Seyr Kiyaseddin Handemir 468.)
Bir kaç gün içinde Tebrizde 20 min insan öldürüldü. Şah İsmayilin Tebrizde yapdiği cinayete beşer tarihi tanık olmamışdır. Belki Şah İsmayılı Neronla kiyaslamaq mümkündür.(ىایضیًّ َهاًشفس 409 – 310 Venesiyalilar sefernamesi 310-409.)
Şah İsmayılın yapdiği cinayetlerin haberleri Avrupaya kadar ulaşmişti.Kizilbaşlar Erdebilin sokaklarinda dolaşiyor ve ―Ebubekre, Ömere, Osmana lanet‖ diye bağiriyordular. Hangi evden ses çikmiyordusa, o evi yakiyorlardi. Evlerin içinde çocuklarda yanarak can veriyordu.(Alem Arayi Safevi sayfa 54.)
Bir yil içinde Azərbaycan Handemirin dediği tabirle―murdar ve iyrenc‖ adamlardan temizlendi. Öldürülmeyenler de kaçip başka ülkelere yerleştiler(شیسلا ةیثح 468 . Habib- ul Seyr 468.)
Tebrizde bulunan Venesiyali bir tacir hatiratinda yazıyor: Tebrizde olduğumda Anadoludan gönüllü olarak Şah İsmayılın buyuruğu altına ve onun bayrağının altına geçen akınları gördüm. Özellikle Anadoludan, Karamandan akınlar geliyordu. İsmayıl da onlara inayetde bulunuyor, vazife ve makam veriyordu.(ىایضیًّ َهاًشفس 423 . Venizlilərin səfərnaməsi 413.)
Kizilbaşlarin sayı artdıkca Azerbaycan türklerinin kara günü de artiyordu. Azərbaycana ulaşan her Kizilbaş sünni öldürüb Kerbelanin intikamini aliyordu. Aslina ise, İntikam adı altında halkin mallarına sahipleniyorlardi.Venesiyalilarin anlattıklarına göre Tebriz, Erdebil ve Zengan gibi Azerbaycanin büyük Şehirleri kanlı günlür geçiriyor halk katl ediliyor, aclık ve sefaletden yok oluyordu. Yerli ahalinin kızları ve kadinlari fahişeliye zorlaniyordu. Yakişikli sünni genç erkeklerle seks yapiyor onlari cinsi istismar ediyorlardi. Günümüzde İran İslam zindanlarında erkek çocuklara edilen cinsi tecavüz Safevi kültürünün mirası olsa gerek. ―Şah İsmayil emr etdi ki, Tebrizin en yakişikli ve güzel genc erkeklerinden 12 erkek çocuk getirsinler. Sarayda Şah onlarla seks yapdı. Sonra onlara təeavüz edilmesi için Kizilbaşlara birakti.(Ankara Hüseyin Gazi Derneği YOL dergisi sayı 19 İsmail Kaygusuz ―Aleviliğin Kızılbaş Siyasi Hareketi ve Şah İsmail‖ Ankara.)
Bütün bu yöntemler sünniliyi aşağilamak için idi. Bu yolla Azerbaycan ahalisi aşağilanmiş mezheblerinden kolayca kopa bilirdiler. Bir tarafdan katl, diğer tarafdan aşağlama. Bunların etkisiyle Azerbaycan Karakoyunlu ve Bayındırlı türk kültürü ve kimliyinden tamamen koparak İran Şüubiye kimliyinin bir parçası olacakdi.(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder