İstanbullu Günler...
En sonunda sürekli ertelediğimiz İstanbul seyahati gerçekleşti.. ha bugün ha yarın derken pat diye yola çıkıverdik... gezmeye değil tabi ki... iş için gelmiş bulunduk ama randevularde gece çıkılan yolda sabah verilmek üzere ertelendi... Dayı yurtdışından arabasıyla geldiğinden gidiş de sorun yok.. bu arada daha yola çıktığımızın ilk saati kendisi yatmaya gidince 5 saatlik bir direksiyon tecrübesi yaşadık.. her ne kadar sürüşüme güvensemde trafikte başkalarına güvenmediğim için hep tedirgin olmuşumdur...genelde yol tenhaydı..ama ciddi bir trafik kazasına sebep olacaktım... çift şeritli yolu adamlar öyle bir genişletmişler 3 şerit olarak duruyor kenar boşluğundan..ona güvenerek öndeki kamyonu geçerken son anda farketmesek bir otobüsle kafa kafaya gelmek işten bile değildi.. allahtan verilmiş sadakamız varmış... adapazı kuzen ziyaretinden sonra istanbula vardır.. görüşmeler harika geçti.. randevular alındı..ama sıcak hava... ve uykusuzluk resmen bitirdi... çok kurumsal firmalarla tanışma imkanımız oldu.. hele bir öğretim görevlisinin bizi boğaza karşı yemek yemeye götürmesi çok alemdi.. menüde duymadığım ürünler olunca topu karşı tarafa attık.. o da bütün deniz haşerelerinin olduğu yemek listesini garsona sıraladı.. KALAMAR ilk defa yemiş bulundum.. hemde ızgarası... adamların beslenme anlayışına bak..yoğurtlu yoğurtlu güzel geçti...iş açısından hiç verimli değildi ama unutamıyacağım boğaz manzarası eşliğinde deniz ürünleri yeme zevkini dayıya tattırmış olduk.. önceden çok eleştirmesine rağmen çabamız ve özgüvenimizi takdir etmesi hoşuma gitti... bir takım anlaşmalar, ekstra dönen işlerle cebimizin dolması da istanbulda ziyareti bir kaç gün uzatmama sebep oldu.. ama maalesef plansızlıktan asıl görmek istediğim arkadaşları göremedim.. hepsi başka bir yerlerdeydi.. sonrasında eski bir mesai arkadaşımla, eski iş yerindeki patronumla görüştüm... adamlar resmen asosyale bağlamışlar... bide ramazan bahanesi tabi..dışarı çıkarmak ve gezmek zul oldu... ama bir c.tesi akşamını beyoğlunda geçirmeyi başardım... tabi hemen bir rock bor, dorock da kafa dağıtmaya devam... Türkiye'nin en sağlam tipleri orda.. hemen ortama kaynaştık tabi.. ama o gece çıkan grupların TRASH METAL yapması biraz sıktı... ambiyans harikaydı.. sokaklar cıvıl cıvıldı... her milletten insanlar, kıyafetler... 3 gün sonunda bu gece dönüş...bir pazarı ilk defa tüm gün evde geçirmek de istanbul'a nasip oldu.. napalım yapcak bişi yok... kimse dışarı çıkmıyor..aklımda bir denize gitmek bir aqua park yapmak yada ne bilim serin bir yerde takılmak vardı..ev en son secenek... ciddi anlamada dışarı çıkmadılar..hatta sigara almaya bile ben çıktım üşendiklerinden... tek güzel yanı evde stüdyo ortamı olmasıydı..yani gitarlar, pedallar.. ne ararsan var... o açıdan biraz olsun zamanı doldurduk.. şimdi yola düşme vakti... memleket gibisi yok kardeşim....
Yorumlar
Yorum Gönder