BDP, 1915 olayları açıklaması...

Nur yüzlü (!), temiz sicilli (!), özgürlükçü (!),
 demokrat (!), vatansever(!) BDP milletvekilleri

Bölücü unsur üyelerinin pek çoğu hatta liderlerinin bile ermeni kökenli oldukları, yakanacaklarını anladıklarını yada yaralı olduklarında yüzleri ve sünnetsiz uzuvlarının teşhir edilmemesi için tahrip edilip infaz edilmeleri, 1915 yıllarında yetim kalan yada kürtlerle evlilikler sonucunda doğmuş bir nesil oldukları herkesçe malumdur. Kendi ağızlarıyla - hemde meclis çatısı altında - ifade ettiklerine de, geçenlerde şahit olmuş bulunduk... Nitekim ermeni tehcirinde yapılan suistimallerde payı olan kürtlerin foyasını meydana çıkarak tarihi olayı yine sözüm ona kürtlerin özgürlüğüne hizmet ettiğini ifade eden bir parti tarafından dile getiriliyor... Ne günlere kaldık... Türkiye maalesef bu hükümetle birlikte 90 yıllık cumhuriyet tarihinde ilk defa bir terörist gruba teslim bayrağını çekmiş bulunmaktadır... Yine maalesef ki bu durumu barış için yapılan bir hareket, hatta desteklenmesi gereken bir süreç olduğunu kabul etmiş bir halk yığını ve akil (!) insanlar bulunmaktadır... Elbet devran dönecektir aynı muameleleri kendileri göreceklerdir....

İşte yapılan açıklama;

“24 Nisan 1915’te, insanlık tarihinin en büyük soykırımlarından biri, Ermeni halkının sürgün edilmesiyle başladı. Türkiye’yi tarihle yüzleşmeye, kendi geçmişiyle hesaplaşmaya ve büyük acılar yaşayan Ermeni halkından özür dilemeye çağırıyor, yeni acılar yaşanmaması umuduyla Ermeni soykırımı kurbanlarını saygıyla anıyoruz”

Rezilliğin bir başka boyutları da başta dış mihraklar olmak üzere, hükümet ve akil(!) adamlar tarafından şımartılmış, nerdeyse bir savaş galibi durumuna düşürülen terörist, bölücü PKK'nın işi şova dökmesi.... Basın açıklamaları, uyutulan Türk halkının bir süredir silah bırakacaklar yalanına karşılık "silah bırakma" yok açıklamaları, gazetecilerin üsütünün aranması (Türk polisi yaptığı zaman  binbi hadise çıkartmalarına rağmen), bebek kaliti meymenetsiz katil ermeni APO posteri altında yemek yemeler... insanın içi cızlamasında ne yapsın sözler kifayetsiz kalıyor.. tüm bunlar da sözüm ona barış açılımı adı altında - güya - gizlenen bölünme ve parçalanmaya giden adımlar... tarih bilmemezlik, şuursuzluk ve gafilliğin göstergeleri....