Ayasofya
İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar.
Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse,
Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın.
Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır.
Allah’ın azabı onlaradır. Allah işitendir, bilendir.
Fatih Sultan Mehmed Han - 1 Haziran 1453
(Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nde Bulunan
Ayasofya İle İlgili Arapça Vakfiyenin Tercümesi)
Cumhuriyetin ilk yıllarında ki icraatlerinden ezanın türkçeleştirilmesi ve Ayasofya'nın müze haline getirilmesi konuları hakkında çok kafa yormuşumdur. olmazsa olmaz kararlar olmadığı gibi inkilaplar bünyesinde ne gibi faydalar getirdiği ile ilgili somut veriler de gördüğümü söyleyemem... hadi türkçe ezan, dil devrimiyle alakalı bir çalışma diyelim ama sonuçta din dediğimiz İslam ve evrensel bir kurum... siyaset ve milliyet üstü bir kurum... türkçe hutbe okunması, kuranın türkçeleştirilmesi gibi başarılı çalışmaların yanında pek tasvip edilecek bir tarafı yok.. beni en çok üzen olay ise Ayasofya... tamamen camiye döndürülmesi taraftarıyım... Hangi ülke böyle bir girişimde bulunabilir anlamak zor... hata olduğu bariz ortadayken bununla ilgili bir geri dönüşüm neden yapılmaz gerçekten içler acısı... İstanbul'un fethiyle beraber ilk cuma namazının kılındığı, fetih sembolü olan bir mekana yine bu fethi gerçekleştiren bir ulusun ihanet etmesi hiç yakışık alır bir durum değil... ama bir gün cami olacağı kesin...bunu bu ülkede rejim değişikliği özleminde olan insanlara prim vermeden, kendi amaçlarına ulaşmak için bir hedef tahtasına oturtmalarına engel olarak düzenlenmeli..
Yorumlar
Yorum Gönder