Regaibten bir gece...

bir kandil akşamı da geçti... herkes birbirine hazır mesajlar attı... aradı falan... 7 den 70 e insanların bu adetlerine saygı duyması ne kadar güzel.. . gündüz işlerin yoğunluğundan akşam bir hava almak için dışarı çıktım sonrasında arkadaşlar aradı.. ama ben yeni eğlencem olan split cam le yayın yapmaktan kendimi alamadım... sonra geç olunca oturdum aşşa.. yakındaki camiden sesler gelmeye başladı... herkes doluşmuş ama ben gitmedim.. nedense camiye girdiğimde hiç bitmiyecekmiş gibi geliyor.. saatlerce arapça dinliyorsunuz.. bir projem var diyanete sunacağım... camilere projeksiyon bişi yerleştirsinler..dua okunduğu anda aynı zamanda türkçesini okuyalım en güzeli.. yada hocalar direk türkçe okusun... ah atam ah anlayamadılar seni bu din bezirganları....

gece baya bi sohbet mohbet gırla devam gidiyor.. gene özgüvenimin tavan yaptığı ve çeneme vurduğu bir dönem yaşıyorum.. sene de bir iki defa oluyor.. kabına sığmaz bir hal alıyorum..bu da genelde cebte para ve iş güç sıkıntısı olmadığında meydana geliyor.. müzik grafik web satış alış hepsi güzel.. birde ekstra gelen işler var zamanlamasına çok gülüyorum... bir kurumsal internet firması çağırdı gel diye..bir tatil yöresi tüm yaz sezonu çalmam için çağırdı...maşallah nazar değmesin... birkaç sene önceki halim olsa müziği tercih ederdim.. ama bu ara yeni bir iş için imza attığımdan kabul edemem... eğitimle alakalı olması önemli benim için hemde grafik işlerimi de yürütmeme engel olmamalı....

sonracıma gece 3'lerde bir anda fırladım... abdestimi aldım döndüm kıbleye... kaza namazları peşine vakit namazı üstüne de bir zikir su gibi akıp gitti... huşu içinde ibadeti eda ederken kıyamet ortamını, cenab-ı hak önünde sorguda içine düştüğümüz halleri, tabi peygamberin güzel ahlakı ve sanki onun cemaatindeymişiz gibi hayaller kurarak kalbim küt küt çarparak bitirdik... namaz gerçekten çok önemli bir ibadet... bende dahil uzak durmamızın temel nedeni nefse uymak.. zira düzenli namaz insanı günahtan uzaklaştırır... vicdanen rahat olamazsın.. hep yaradanın gözünün önündeymiş hisini en açık şekilde duyabilirsin... abdest almak, eğilip kalkmak sıkıntı değil... toplasan 5 dk sürmicek bir olay.. ne saçma şeylerle vakit öldürürken bu zamanı bu şekilde değerlendirmek için şeytana kapı açmıcak bir davranış bütünlüğü gerekli... daha önce de yazdığım gibi dedem çok büyük kolları olan tarikatlardan ikisinden icazet almış bir şeyh... aynı peygamberin (s.a.v.) hadisindeki gibi bir sahabenin(hatırlayabildiğim kadarıyla): "ayetlerde geçen allah dostu kimdir ya Resulullah?", cevap "gördüğünüzde size Allah'ı hatırlatan kişidir" tabire tam uyuyor... sünnete sonsuz bir uyum... büyük alçakgönüllük, sohbet ve öğüt vermede titizlik, ibadetlerde azim, haya, edep.. maşallah... bir gün hastanede refakat ederken o ızdırap çektiği bir gecede yatağında teyemmüm alıp namaz kılmasını gözümle görünce gerçekten utanıp sıkılıp "elin ayağın tutuyor vebalin büyük oğlum" diyivermiştim kendime... şu an gayet iyi dedem  allah ömrünü uzun etsin sağlık sıhhat versin(amin)... kıyamet yaklaştığı artık bu tür alimlerin olamayacağından belli.. zira fazla değil 50-100 yıl önce bir şehirde çok sayıda allah dostları bulunurdu.. şimdi ise terk-i dünya eyleyen insanlar yerlerine kimseyi bırakmadan gidiyorlar..tıpkı belirtilen hadislerdeki gibi... eski seyyahlardan katip çelebi, evliya çelebi, ibn batuta'ların kitaplarını okuduğumda islam alemi olsun olmasın müthiş bir manevi atmosfer, çeşit çeşit evliyalar, dervişler kutuplar la diyaloglar, mucizevi olaylara şahitlikler vs dolu olduğunu görünce ne kadar boş bir atmosferde, sahipsiz kalmış sürüler gibi olduğumuzu anladım... o yüzden bu şahsiyetlere sahip çıkmak gerekir.. Allah'ın hükmü elbet gerçekleşecektir.

sonrasında bir kız arkadaşla gecenin 5'in de feysde sohbet.. 4-5 yıldır tanıdığım hatta bir ara işi gereği araç vermişlerdi beni de rahat sürmek için yanına çağırdığında seve seve gittiğim ve çenemden ötürü baya bi küfür yediğim farklı bir arkadaşlık :)...hatta en rahat konuşabildiğim arkadaşlarımdan biri.. kaderin cilvesine de bak ki hayatımın tek aşkının da evlendiği kişinin çocukluk arkadaşı..dünya ne kadar küçük...dedeme baktığımda Allah aklıma gelip yüzüm kızarıyorsa ona baktığımda da herşeyden çok sevdiğim ama ayrılmak zorunda kaldığım insan aklıma geliyor... kendisi aleviydi ama ailecek namaz niyaz meseleleri hele bayramlardaki adetlerine hastaydım... hiç kendi ayarımda biriyle hayat kurmak istemem farklı olmalı... farklı mezhep, farklı din, farklı ülke... bir farklılık olmalı yani... ah kader ah.. sonrasında evlilik mevzuları..samimi olarak o insanı kaybettiğimden pek bir aşk dolu evlilik beklemiyorum..belki mantık evliliği.. yabancı olabilir bir almanya macerası için..yada çok tanıdıklardan.. ama ömür boyu - ondan sonraki beraber olduğum insanlarda olduğu gibi - sürekli bir kıyaslama ile geçecek... ah onun ses tonu böylemiydi, ah  o bana böyle mi hitap ederdi, ah onun burnu, ah onun şirinliği,.. belki de bu düşünceler o kadar beynimi kemirecek soğucam ve karşımda ki kişi de anlayıp mutlu olamicaz... bayanların altıncı hissi zaten kuvvetli buna gönülden inanırım.. zira bir kız ark aynen "aşkım sanki iki kişi arasında kalmış gibi bakıyorsun" diye bir tepki vermişti unutamam.... yine konu buraya geldi hayret... anlatcak kimse de kalmadı.. kime söylesem "tamam birader ayrıntısına kadar biliyoz anlatmıştın" diye tepki geliyor... ah ulan ah... neyse allah kabul etsin dualarımızı...

Bir hüzün dolu akşamlardan demet demet fundalar topladım gönül bağımda,
Sarı lalelere dönüştü dünden kalma yaslarım, umutlarım,borukluklarım
Çayırlara atasım geldi kendimi, beklemek koyunları, tosunları bütün gün,
Vezir olsam, padişah fermanına isyan eder veririm boynumu,
Köprü başlarını tutar, geçirmem hısmımı o bana varıncaya dek....


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şah İsmail Dönemi Tebriz Katliamı

Big Brother ( BBG ) - İlluminati

Siyonizm - Yeni Dünya Düzeni - İlluminati - Siyon Protokolleri