Epiphone Les Paul Plain Top, MR 15, ME70 

İşte hayatta en güzel kafa dağıttıran üç bileşen... şansıma ve arada bi yaptığım akıllı yatırımlardan biri olan bu girişimimden ne kadar memnun olduğumu hemen anlamasam da zamanla daha çok vakit harcamaya başladım... ve hayıflanmadım değil.. daha önce napıyordum... ilk elime geçtiklerinde satma amaçlı almıştım.. benim neyime psikolojisinden... 2-3 ay pedala ellemedim bile..çok karışık geldi... 10 yıldan fazladır gitarla uğraşmama ve sahnelerde çalmama rağmen ses ton vs işlerine girmedim.. nasıl olsa devam ettirmicem ben öğretmen olcam ki diyerek... neyse ayarları anlamadığım için sesler berbat geliyordu... bu ne kardeşim hani hardrock tonları peh.. kazıklandık ya...vs demeye başladım yine bir kaç ay geçti.. gitarın üstündeki düğmeler falan vs bi haber takılıyoruz.. derken bi bayram tatili evde tek başımayım... iş güç de yok... bi ele alim şunları dedim... nette bütün videolarına baktım.. inanılmaz özellikleri keşfettim.. mesela pedalda(yada prosesör ben pedal demeyi seviyorum zaten aynı gibi) ses gürültüsü düzenleme, çaldığı kaydedip üstüne tekrar çalma, sayısız efecktler, anfi similatörü (allahtan anfinin pek fazla özellikle doldurmadık), sonra yıllardır dinlediğimiz şarkıları coverlama hevesi tuttu.. ama yanlış bir stratejiyle..guns roses çalmak... uğraş uğraş yavaştan ilerliyorsun tabi ama çıkan tınılar süper... bu arada bi ara duyduğum patch olayına göz atim dedim.. anam oda ne... muhteşem ayarlar elimin altında istediğim tonlarda hemde adamlar yazmışlar.. bizimkiler hikayeymiş.... Guitarpatches... sesler daha bi hoşuma gitmeye başladı tabi..sonra bir kaç ay daha geçti... bu arada sahnelere götürmeye başladım aleti..arada her ne kadar şov yapsakta caney caney çalarken gitara haksızlık yaptığımı düşündüm... çok geç keşfettiğim ve intihar etmesinden yaşam tarzımı ifade eden grunge müziğini bitme noktasına getiren Kurt Cobain'in parçalarını cover yapmaya başladığımda çok deli zevk aldığımı hissetmeye başlaadım... Epiphone da gibson ayarında bir alet.. görüntüsü çok hoş... allahtan arkadaş les paul tavsiye etti yoksa standart görünümlü bir elektro alacaktım... teknik konulardan anlamadığım içinde tok sesiyle tam bana hitap ediyormuş..zaten evde ne istesek çalıyoz kim karışcak... bide üzülerek söylemem lazım bütün tesisat elimdeyken bilgisayara direk girip kayıt yapmaya uğraşmak da boşa zaman kaybetmeme sebep oldu.. neden bu boş işleri seviyorum anlamıyorum vala... demek neymiş:
1- İlk başta ürünleri iyi bi tanımak gerekiyor
2- Gitar tekniğini herşeyi biliyorum demeyip tarza göre basitten karmaşığa doğru ilerletmeli, şarkı coverlarında da aynısını yapmalı
şimdi bide backtrack olayını keşfettim... gitar sesleri olmadan parçaların mp3leri üzerine şarkıyı çalıyorsun.. inanılmaz bir duygu yaşatıyor... iki uclu eski hoparlörlerden kalma ufak jakı da bilgisayar kulaklığından anfiye verip bütün seslerin marshalldan çıkmasını sağladıktan sonra bu ekipmanla yaptığım kayıtlarda orjinal stüdyoda çalıyormuş hissi bana yeter de arttı... bu kadar olur... gelsin metallicalar, ozzyler... burda nirvanadan backtrack altyapılı bir kayıt...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şah İsmail Dönemi Tebriz Katliamı

Big Brother ( BBG ) - İlluminati

Siyonizm - Yeni Dünya Düzeni - İlluminati - Siyon Protokolleri