İnternet ortamında düzenli takip ettiğim tek yayın... şöyle düşündükçe siyasi olarak pek çok fikirden geçmişim... ilk zamanlar siyasetten bana ne derdim.. varsa yoksa avrupa amerika... rock müzik vs... kültür emperyalizminin gençlikte tipik örnekleri... sonra fethullahçılar yanında anti kemalist olmuştum... 2-3 yıl şakirt olarak zaman geçti... hatta baya seçkin öğrenciler arasına girmiştim... o zamanlarla ilgili anıları yaz yaz bitmez..neyse sonradan refaha meyletmiştim... oy verme zamanlarına yaklaşınca mhp tek geçtim... özellikle okul uzatma devrinde bütün arkadaş grubu solcudan komuniste kadar her çeşidi barındırıyordu...tipte kaymıştı tabi ama o ara oyu gençlik partisine verdik...tarihte ünlü mebus Lütfi Fikri Bey'in dediği gibi "Daima muhalefet"....içimde engel olamadan baya bi atatürkçü çizgiye oturdum.. ama hangi atatürkçülük..herkez kendine göre çekiyor... Atatürk üzerinde sayısız kaynak taramasından sonra onun görmek istediği Türkiye ile ilgili tasavvurlara kimsenin yaklaşamadığını anladım.. hiçbir siyasi parti..ama memleketin vazgeçemeyeceği iki şey milliyetçilik ve antiemperyalist bir bakış açısı... Yeniçağ bu konuda tam not... maalesef bu ara ekonomik sıkıntıda...heralde kapanır... kaç yayın kaldı ki... Milliyetçileri yada ulusalcıları hep felaket tellallığı yaparak oy toplama peşindeler diye yaftalarlar.. e ama durum bu... bunu milletten saklamak içinde en iyi yol basın... ayan beyan görüyoruz... daha söyleyecek çok söz var....
Şah İsmail Dönemi Tebriz Katliamı
Tebrizin işgalinde İsmayila yardımçı olmuş Zekeriyye Keçeci nasil bir ihanet etdiyinin bilincine varmıştı. Tebriz Şuubi planları elinde esir olmuştu. İstedikleri cinayetleri yapacaktilar. Zekeriyya Keçeci Şah İsmayıla Şiileşdirme siyasetinden vaz geçmesini teklif etdi. Tebriz ahalisi Şii padişah istemez dedi(12 Alem Arayi Safevi 64. یْفص یاسآ نلاع 64) Ancak sünnileri tehlikeli yaratiliş, kuyruklu mahluklar sayan Şah İsmayıl Şuubiyyenin ona verdiği görevi yerine getirmək fikrinde idi. Halki” hak dinine” getirmek istiyordu.Kendisini Mutlak hakk sandiğindan Tebriz ahalisinide bu hakkla taniştirmak istiyordu.Ayrica Kerbela şehitlerininde intikamini sunnilerden almak fikrinde idi.Tebriz ehli sünni olduğu için onlari hazreti Hüseynin katilleri gibi görüyordu.Tebriz bir delinin elinde esir olmuştu.Bu yüzden Tebriz ehlinin dinlerine karışmamasini teklif eden adama şu cevabi vedi:”Beni bu iş için göndermiler. Büyük Tanrı ve masum imamlar benimledir. Ben kimseden korkmuyorum. Halk söyledi...
Yorumlar
Yorum Gönder