Sabahtan beri içimi daraltan birşeyler var.. kesin gece gördüğüm rüyadan dolayı.. bu blog işi iyi olmadı.. ne yazdıysam gece rüyama girmeye başladı... hatırladığım kadarıyla bu da yine sınavın ertesinde olduğum bi günde yaşadığım stress.. güya lisede derslere katılmalıyım... ama üşengeçlikten gitmiyorum kendime kızıyorum... iş görüşmelerini sallamam ve sınav stressi iyice içine etti rüyalarım.. uyanınca bi oh çektim... kahvaltıdan sonra bilgisayardan biraz soru çözdüm... yıllar olmasına rağmen gerçekten zor.. heralde bu sene de birşey yapamıyacağız bi muallim olamadan göçüp gidicez bi baltaya sap olmadan... off daraldım gene... neyse cepte para var bu aralar sigarasız kalmıyorum... bolbol içmeler... o ara bide iq testi programı buldum.. 96 çıktı.. orta seviye..e süper zeka olacak halimiz yok... face e bakıyorum bi tane selam veren yok..eski girişkenlik zamanlarım gözümün önünden geçti.. bu gece müzik yapma günü...1 haftadır yazmam gereken yeni şarkıları yine son ana bıraktım.. bu kadar olur... yolda gecen sene takıldığım ama bencil davranışlarından dolayı soğuduğum hatunu gördüm..aslında kuzenini gördüm tanıyamadan uff daş gibi diyerek hormonları çalıştırdım sonradan aklıma geldi... kesin görmediğimden tribe girmiştir ama dönüp selam vermek işime gelmedi.. yine "ben, ben" diye cümlelere başlıcak.. harbiden huyuna gidemiyorum kimsenin anladım yaşlandık... müzik programı zevkli geçti... uzun zmandır görmediğim bayan arkadaşın tanıştırdığı eleman misafirim oldu... hareketleri bi tuhaf...gaymidir nedir bi bu eksikti diye düşünmeden edemedim.. habire eve gel diyo... niyeti bozacam en sonunda... mekan yavaş yavaş dolmaya başladı... kızları kesiyorum ama bizim varlığımızı farkeden var mıdır şüpheliyim... solistin arkları gelmiş..ara verdiğimde yanına gitti güya beni tanıştırdı pek sallanmadık... çıkışta da "abi seni satsam ayıp olur mu ev muhabbeti çıkar belki" diyince aforoz ettim... ee zamanında bunun için az insanları satmamıştık..anlarız halinden..çocuk kızlarla giderken biz elimizde gitarlar bağlamalar hafif yağmurda yürümeye devam... dedim hazır para varken fritos yiye yiye gidim... süper bi ürün.. te geçiyorum...sigara alırken de eski müdavini olduğum west geldi aklıma.. paketi değişince bi tadı kalmadı... mail mi atsam dönüş yapın diye..vala tadını özledim... ee eve girince de birader bilg başında valide tv izliyor... fırsatını bullunca biraz lfs biraz assasin biraz şu bu.. şimdi de yatalım artık... assasin revelotion bi harika... istanbulda gezdim resmen..insanların türkçe konuşmaları da bele(harika)...
Şah İsmail Dönemi Tebriz Katliamı
Tebrizin işgalinde İsmayila yardımçı olmuş Zekeriyye Keçeci nasil bir ihanet etdiyinin bilincine varmıştı. Tebriz Şuubi planları elinde esir olmuştu. İstedikleri cinayetleri yapacaktilar. Zekeriyya Keçeci Şah İsmayıla Şiileşdirme siyasetinden vaz geçmesini teklif etdi. Tebriz ahalisi Şii padişah istemez dedi(12 Alem Arayi Safevi 64. یْفص یاسآ نلاع 64) Ancak sünnileri tehlikeli yaratiliş, kuyruklu mahluklar sayan Şah İsmayıl Şuubiyyenin ona verdiği görevi yerine getirmək fikrinde idi. Halki” hak dinine” getirmek istiyordu.Kendisini Mutlak hakk sandiğindan Tebriz ahalisinide bu hakkla taniştirmak istiyordu.Ayrica Kerbela şehitlerininde intikamini sunnilerden almak fikrinde idi.Tebriz ehli sünni olduğu için onlari hazreti Hüseynin katilleri gibi görüyordu.Tebriz bir delinin elinde esir olmuştu.Bu yüzden Tebriz ehlinin dinlerine karışmamasini teklif eden adama şu cevabi vedi:”Beni bu iş için göndermiler. Büyük Tanrı ve masum imamlar benimledir. Ben kimseden korkmuyorum. Halk söyledi...
Yorumlar
Yorum Gönder