huzur

bi iki gündür günlük yazmaya ara verdik sanki.. üşengeçlikler başladı.. bi gazla girdik olaya ama... neyse cumartesi en aktif günüm.. nede olsa canlı müzik yapıcaz...hava acayip soğuk..ben iyi millet sıcak yere kaçıp eğlendiririz diye düşünürken bizim solist arkadaş tam tersini söyleyince içimde ukte kaldı.. zira iyi program olup paramı almam lazım zira p.tesi (yani bugün) kredi kartına para yatırmam lazım... evde birkaç şarkı geçtik... müzik olayından vazgeçemedim... heralde bi 10 seneyi geçmiştir... ne noktaya geldim diye düşündüğümde pek farklı bir durum yok..biraz enstruman hakimiyetimiz gelişti... ilk müziğe başladığım da bağlama çalıyordum.. küçük bir ilçenin fakültesinde bir doğum günü partisi... sahneye çıkana kadar heyecandan terler içinde kalmıştım..hatta sigara içerken burnumu yaktığım da oldu... şu an bile hatırlıyorum o zamanlar çıkma teklifi edeceğim kızın karşısına nasıl geçeceğimi düşünmüştüm... burnun üstünde kocaman kırmızı kabuk.. aslında o kadar büyük deilmiş koparsam küçük bişi kalcakmış da nerde bizde o düşünce :) neyse program baya güzel geçti hatta herkez eve davet ettiğinde lan bu müzikten iyi ekmek yeriz düşüncesi hasıl oldu... gel zaman git zaman her fırsatı değerlendirdik..sonra tabi gitar çalmalar... tembellikten yıllarca düzenli bir işte olmayınca baya ekmeğini yedik...tabi takıldığımız hatunlar da cabası... arada zevki sefasının yanında cefası da çok oldu ama bağlıyo kendine meret... neyse yağmurlar altında mekana gittik..biraz da erkendi tabi..canım sıkıldı... zoraki etrafımdakilerle sohbet etmeler..müzik saati gelince baktık mekan bomboş...kahretsin para alamıcaz..patron ee müşteri yok alın size sigara parası derse resmen sıctık... yarı zamanında programı bıraktık ama paramızı tam aldık..nası sevindim anlatamam...çıkışta arkadaşları çay içme vs kandırmaya çalışsamda herkes eve dağıldı...bende evin yolunu tuttum...evcimen olduk çıktık...eskiden sabahladığımız zamanlar aklıma geldi... takılcak adam da yok.. her ne kadar yaşca onlardan fazla olsamda tip olarak en gençleri durduğumdan bu zamanları iyi değerlendirmem lazım...eve geçince biraderi bilgisayardan kaldırıp takılmaya başladık...biraz oyun biraz blog... ama blogtvde sabahladığımı söyleyebilirim... h.sonu diye ipini koparan gelmiş...bi amerikalı hatuna takıldım... allahım bu ne sempatiklik..abonesi olduk bir dahaki prorgamını sabırsızlıkla bekliyorum..hatta bir iki ingilizce bişiler yazdım tabi kanaldakilere maskara olduk... mesela ingilizce bilmeme rağmen yayınını keyifle izliyorum derken kullandığım pleasure lafını farklı bir manada algılayıp abazalıkla izliyoruz gibi bişiler yazdılar.. e bende fazla katılmayıp sohbete öyle izledim..bir türk geldi kanala incicilerden... direk laf "a.k.karısı hi dedik" .) ah bu gençlik... bir de diğer yayına katılan liseli elemanların napıyorsunuz sorusuna kuran yakıyoruz demeleri de canımı sıktı....

Pazar günüde tabi haliyle geç kalkmalar ve üstünkörü bir kahvaltı ve direk bilgisayar başına geçiş... günün olayı assasin creed'i bitirmem...vala kısa oldu gibi ama ek görevlerle fazla oyalanmadığımdan sanırım... pek de sonunu vs anlamadım...yeni seride halledecekler galiba... bu arada kaç gündür gusl abdest alcaz... ah bu üşengeçlik...adet edindik son zamanlar.. içimden çok şeyler yapmak geldi ama salladım tabi... p.tesi kart borcunu düşünmekten bir hal oldum... yine son gün.. hadi bakalım...

E bugün de p.tesi..yine geç kalkmalar.. ne zaman bitecek bu... teyze ve minik kuzenin eve gelmesi dışarı çıkmamı hızlandırdı allahtan..duşu alıp cenabetlikten kurtulup bankaya girdim... ve malum borc taksitlendirmesi işini gerçekleştiriyoruz... üstümdeki paranın yetmiyeceğini anlayınca biradere koştum... valideye gitsek iki saat nasihat...teyzelerin yanında rencide etme ihtimali de var tabi... birader hemen anladı mevzuyu.. neyse fazla lafını etmez allahtan.. sonra ödemeye geçince meğer gerek yokmuş..allahtan cebimizde harçlık kaldı bi yerde bi iki çay içeriz... eskiden çok takıldığım mekana gidip bi gazete okuma faslına geçtim...  arıyacak yada görünce yanına oturulacak arkadaşların olduğu devrelerin geçmesine hayıflandım... napcaksın.. herkez elini eteğini çekti... bi ara bi kız yanıma oturdu... sinema filmlerinin gazıyla ortaya laf atıp muhabbet kurma geyikleri geçti aklımdan.. ama tabi o kadar... üstüne bi iki karikatür dergisi...fazla uzatmadan eve kaçış.. hava inanılmaz soğuk ve mutlu son...bilgisayarda kimse yok...  akşama kadar keyifle takılırken eski iş arkadaşım aradı bana gelecekmiş.. hal hatırımı sormak için değil tabi ki de...ama geldiğinde baya keyiflendim..zira esprilerin hastasıyım...ilk sohbette direk"oo laptop mu aldın" "aa evet lapi topu verdiler hemen" , "bi ara bize gidelim..nevaleyi hazırlıyalım...ben içerken sen bilgisayara bişiler kurarsın" koparttı gene...eski ofis geyiklerimizden bahsettik ve tabi benim sakarlıklarım başkonu... positif şeyler olmaz zaten kim böyle konular açarsa... vala şimdi yatcam baya huzurluyum..güzel filmler izledim..borcu hallettik...yarın da erken kalksam tamamdır... birde almanyadaki kız mesajıma cevap vermiş...sanal muhabbetimizin doruklarında eski erk arkadaşı için kesti gitti ama ben yine de hal hatır sordum...cevap geri gelince soğudum direk kızdan...erkek hali işte :) hadi bakalım....

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şah İsmail Dönemi Tebriz Katliamı

Big Brother ( BBG ) - İlluminati

Siyonizm - Yeni Dünya Düzeni - İlluminati - Siyon Protokolleri