KPSS Gıcımı YE!...
Artık sınava sayılı günler kaldı tempoyu biraz arttıralım...Konu çözümünden ziyade soru çözümlerine ağırlık vericez... e arada dalgınlık, unutkanlık vs den yeni şeylerde öğrenmiyor değiliz..bari kayıt altına alalım arada göz atarız... neler öğreniyoruz bakalım...
- Tarih
- II. Mahmut bu sözü ile halk arasında din farkı gözetmemeyi amaçlamıştır. Halkı din ve kültür açısından birleştirmek ve dinsel yönetim anlayışına son vermek gibi bir durum söz konusu olmamıştır.
- Osmanlı Devleti, Balkan Savaşları sonunda Bulgaristan ile 1913 İstanbul Antlaşması’nı, Sırbistan ile 1914 İstanbul Antlaşması’nı imzalayarak bu bölgelerde kalan Türklerin haklarını güvence altına almıştır.
- Mustafa Kemal Paşa Osmanlı Mebuslar Meclisine başkan olmayı, işgal güçlerine ulusal mücadele yanlılarının gücünü göstermek ve dağıtılması halinde meclisi yeniden toplamak için istemiştir.Ulusal mücadelenin lideri olmak gibi bir durum söz konusu değildir. Mustafa Kemal Paşa Erzurum ve Sivas Kongrelerinde zaten lider olarak seçilmiştir.
- Kütahya – Eskişehir Savaşı’nda ordularımızın yenilmesi nedeni ile Anadolu’yu terk etme faaliyetini durduran ülke İtalya’dır. İtalya II. İnönü Zaferi’nden sonra Anadolu’yu terk etmeye başlamıştır.Ancak verilen gelişme nedeni ile beklemeye geçmiştir. Sakarya Zaferi’nden sonra da Anadolu’yu terk etmiştir.
- Lozan’da Türkiye ile Yunanistan arasında savaş tazminatı konusu sorun olmuştur. Yunanistan Karaağaç kasabasını tazminat olarak Türkiye’ye vermiştir. Kıbrıs Adası’nın İngiltere’ye, Rodos ve On İki Ada’nın İtalya’ya ait olduğu kabul edilmiştir.
- Cumhuriyetin ilanı ile cumhurbaşkanına verilen yetkilerin hepsi halen geçerlidir.
- Takrir-i Sükun Kanunu Şeyh Sait İsyanı’na bağlı olarak 4 Mart 1925 yılında çıkarılmış, 4 Mart 1929 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. Halifelik bu kanundan önce 3 Mart 1924 yılında kaldırılmıştır Ancak diğerleri bu dönemdedir. Medeni Kanun’un kabulü 17 Şubat 1926, Kılık Kıyafet ve Şapka Kanunu 25 Kasım 1925, yeni Türk harflerinin kabulü 1 Kasım 1928, tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması 30 Kasım 1925 yıllarında gerçekleşmiştir.
- Kadınlara medeni kanunla verilen haklar kadınların erkeklerle sosyal, ekonomik ve hukuksal alanda eşit olmalarını sağlamıştır. Örneğin çalışma hakkı ekonomik, şahitlik hakkı hukuksal, evlenme ve boşanma hakları da sosyal alanda eşitliği sağlamıştır. Ancak siyasal alanda bir hak verilmediği için (yani yönetime katılma hakkı tanınmadığı için) bu alanda eşitlik sağlanmamıştır.
- Harf inkılabı ile ilk olarak okuma – yazma kolaylaşarak yaygınlaşmıştır. Bu durum Türk halkının kültürel gelişimini hızlandırmış kitap, dergi ve gazete tirajı yükselmiş ve konuşma dili ile yazı dili arasındaki uyumsuzluk giderilmiştir. Ancak Türk dilinin sadeleştirilmesi daha sonra yapılan dil devrimi ve 1932 yılında Türk Dil Kurumunun açılması ile sağlanmıştır.
- Miladi takvimin kabulü 26 Aralık 1925,
- Uluslararası rakamların kabulü 26 Mayıs 1928,
- Metrik sisteme geçilmesi 26 Mart 1931,
- Hafta tatilinin pazar günü olması 1 Haziran 1935
- Almanya ve İtalya’nın yayılmacı ve saldırgan politika izlemeleri Türkiye’nin Boğazlar ve Hatay sorununun çözümüne olumlu katkı yapmıştır.
- Türkiye’de toplumun her kesimine devlet yönetiminde temsil edilme hakkının tanınması eşitlik temeline dayanan halkçılık ilkesinin ve ulusal egemenlik temeline dayanan cumhuriyetçilik ilkesinin doğrudan bir gereğidir.
- Coğrafya
- Muz üretiminin bir yörede yapılabilmesi için kış sıcaklıklarının 0°C’nin üstünde olması, fındık üretiminin yapılabilmesi için her mevsimin yağışlı geçmesi, pamuk üretiminin yapılabilmesi için ise yaz mevsiminin sıcak ve kurak geçmesi gerekmektedir.
- Anayasa
- Meşru Müdafaa: Kişinin kendisine, başkasına ya da bir mala yönelik halen var olan haksız saldırıyı önlemek amacıyla yaptığı davranıştır.
- Zaruret Hali (ıztırar hali): Kişinin, kendisini veya başkasını, kendisinin sebep vermediği bir zarar veya tehlikeden derhal kurtarmak için, başkasının malına zarar vermesidir.
- Kuvvet Kullanma: Kişinin, elinde bulunan bir eşyayı saldırı sonucu kaybetmemek için yaptığı ölçülü savunmadır. Güvenlik güçlerine başvurmanın imkânsız olduğu durumlarda söz konusudur.
- 2010 yılı değişikliğinden önce hakim ve savcıların özlük işlemlerini yürüten HSYK’nin tüm kararları yargı yoluna kapalı iken değişiklikle HSYK’nin meslekten çıkarma dışındaki kararları yargı yoluna kapalı tutulmuş, meslekten ihraç kararları yargı yoluna açılmıştır. Ayrıca olağan değil olağanüstü hal ve sıkıyönetim döneminde çıkarılan khk’ler yargı yoluna kapalıdır. Memurlar ve diğer kamu görevlilerine verilen disiplin cezalarının tümü 2010 Anayasa değişikliğiyle yargı yoluna açılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder