Geçen gün yine bloga bişiler yazınca rüyama girdi... sanırım yazmak bilinçaltıdaki olayların gün yüzüne çıkmasında çok etkili... üniversite yıllarında az buz değil 4 senelik platonik bir aşkım vardı... bir iki kere konuşmuştuk saf bir kızcağızdı ama yanındaki yelloz ile aramız iyi değildi... öyle bakışa bakışa üniversite hayatı geçti..hatta son seneyi onun için uzattığımdan memuriyetten de olduk..zira benden bir sene önce mezun olanlar aldı başını gitti... bir sene içinde bütün şartlar değişti memlekette... kısmetin böylesi... neyse okul bittikten sonra hiç görmedim zaten..birşey de beceremedik..ama aklımdan hiç çıkmamıştı...sonra biz hayata atılıp fırlamalıklara başlayıp alemden aleme geçip lan ünide ne kadar malmışım geyikleri yaparken bir gün sokakta onu gördüm ve zınk diye yıllar öncesindeki halime dönüverdim....ne ses çıkıyor ne seda... en son da zaten yanında bi keltoş, karnı burnunda gördüm.. e herkes bizim gibi mi yerinde sayacak... neyse gece rüyama girdi zatı muhterem... konu da eğlence yeri gibi bir yerdeyiz ve karşımdan bu geliyor..beni yine heyecan basıyor... ama yanında yelloz da var...aynı hiç değişmemiş bu kadar olur...bide gelip yakınıma oturuyorlar... ben acaba hatırlamış mıdır beni diye safça düşünceler içindeyken meğerse bunların mezunlar toplantısı varmış... sonra başka yere geçiyorlar ben yanlız güya birşeyle meşgulmüşüm gibi dolanıyorum...bi ara çatıya çıkıyorum elimde çay..heryer insan dolu..sanki empire state deyiz...dik bir yokuştan tepeye tırmanıyoruz ama manzara harika... kendi şehrim ama farklı gözüküyor..içimden de eyvah bu beni bikaç gün bunalıma sokar diyorum... nitekim de öyle oluyor... :/
Şah İsmail Dönemi Tebriz Katliamı
Tebrizin işgalinde İsmayila yardımçı olmuş Zekeriyye Keçeci nasil bir ihanet etdiyinin bilincine varmıştı. Tebriz Şuubi planları elinde esir olmuştu. İstedikleri cinayetleri yapacaktilar. Zekeriyya Keçeci Şah İsmayıla Şiileşdirme siyasetinden vaz geçmesini teklif etdi. Tebriz ahalisi Şii padişah istemez dedi(12 Alem Arayi Safevi 64. یْفص یاسآ نلاع 64) Ancak sünnileri tehlikeli yaratiliş, kuyruklu mahluklar sayan Şah İsmayıl Şuubiyyenin ona verdiği görevi yerine getirmək fikrinde idi. Halki” hak dinine” getirmek istiyordu.Kendisini Mutlak hakk sandiğindan Tebriz ahalisinide bu hakkla taniştirmak istiyordu.Ayrica Kerbela şehitlerininde intikamini sunnilerden almak fikrinde idi.Tebriz ehli sünni olduğu için onlari hazreti Hüseynin katilleri gibi görüyordu.Tebriz bir delinin elinde esir olmuştu.Bu yüzden Tebriz ehlinin dinlerine karışmamasini teklif eden adama şu cevabi vedi:”Beni bu iş için göndermiler. Büyük Tanrı ve masum imamlar benimledir. Ben kimseden korkmuyorum. Halk söyledi...
Yorumlar
Yorum Gönder